1963 - 1994

Jean ve Gino'ya Mektuplar - Lettres A Jean Et Gino

Bilge Karasu
Bilge Karasu'nun 1964 -1994 yılları arasında dostları Jean Nicolas ve Gino Harsh'a gönderdiği, bazen elle bazen de daktiloyla yazdığı Fransızca mektuplar. Alain Mascarou, hem Fransızca hem de Türkçe (sol sayfa Fransızca, sağ sayfa Türkçe) hazırlanan kitabın girişinde yazdığı yazısında "Pascal Quignard, Paris'in yedinci bölgesinin, fanatizmden uzak arkadaşlık ve sosyallik geliştirmek için en elverişli çevre olduğunu düşünür. Beaune ve Lille sokakları kavşağından geçen sokaklardan biri, bu önermeyi, şüphesiz, resmetmektedir. Bilge Karasu Hôtel de Lille'de, aynı adlı sokakta 40 numarada kiracıydı; 1963'ün karlı şubatında, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nın ilk sayfalarını orada yazdı. Birkaç ay sonra, güneşli bir 14 Temmuz günü, aynı otelde kalan Amerikalı bir arkadaş aracılığıyla, Lille Sokağı no. 33'teki evlerinde, Jean ve Gino'yla tanıştı. Noel'de Bilge'nin Roma'dan gönderdiği kartpostal otuz yıla yayılacak bir mektuplaşmanın başlangıcı olacaktı" diyor. Bilge Karasu, binlerce mektup yazdı yüksünmeden; yazın, sanat, kültür alanındaki dostlarına gönlünü, zihnini açtı. Bilenler bilir, evinin kapısı hep açıktı... Müzik, resim, sinema, tiyatro, filoloji, arkeoloji, kısaca kültür-sanatın her dalına coşkuyla, tutkuyla sarılmıştı. İşte o nedenle, anlatılarıyla, denemeleriyle yetinmeden, mektuplarını da bu gözle okumalı. (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Bilge Karasu
Bilge Karasu
Çevirmen:
Simla Ongan
Simla Ongan
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 27 dk.Sayfa Sayısı: 404Basım Tarihi: Haziran 2013Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750825729Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
404 syf.
·
Puan vermedi
Bir yanı Fransızca, diğer yanı Türkçe olarak basılmış kitabı bir yerine kadar okudum. Geri kalan sayfaları hızlı bir biçimde taramak zorunda kaldım. Çünkü, yazarının popülaritesinden başka kamusal hiçbir dayanağı olmayan mektup metinleri, kişisellikten taşarak, yazarın derinliğini görebileceğimiz edebi bir metin haline gelemediğinden veya yaşantının hayran olunacak düzeyde ilginçliğini, derinliğini ve renkliliğini yansıtmadığından veya toplumsal, tarihsel, edebi birtakım örüntülerin yazardaki izlerini görünür kılmaması sebebiyle bana son derece sıkıcı, boktan ve itici geldi. Bilge Karasu’ya birkaç kurmaca metninden dolayı biraz sempatim vardı, daha önce okuduğum “Ne Kitapsız Ne Kedisiz” kitabı ile yarıya indi, bu kitapla tümden sıfırlandı. Yazar ile okuru bağlayan şey, ne ise, bunun kötüye kullanıldığı bir metni takip ettim ben. Bu metinlerin yazılması değil belki ama basılması son derece yakışıksız bana göre. Kenara çekilip, büyüklüğüne saygı duymayan ve kendisini her fırsatta ucuz biçimde ifşa eden; yaşadığı zihinsel ortamın dışına taşamamasını büyüklüğünün bir nişanesi sanan bir adamın hezeyanları bunlar bana kalırsa… Jean ne anladıysa artık bu mektuplardan, ki onu da bilmiyoruz. Kendini büyütme ve eziklik hissediliyor… Jean’a kendini anlatmaya çalışma, anladığım kadarıyla onun teveccühüyle sürekli çalışmalarını anlatma çabası, ki mektup dilinin aleladeliği, bunun nasıl bir kendinden geçiş haline dönüşüp yazarı o hale hapsettiğini gösteriyor. Bilge Karasu, kendine dönebildiği oranda ve o hapishaneden çıkabildiği ölçüde bence iyi bir kurmaca yazarı olabilmiştir.
Jean ve Gino'ya Mektuplar - Lettres A Jean Et Gino
Jean ve Gino'ya Mektuplar - Lettres A Jean Et GinoBilge Karasu · Yapı Kredi Yayınları · 201313 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.