Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği

Masami Arai

Most Liked Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği Quotes

You can find Most Liked Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği quotes, most liked Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ziya Gökalp. İTC merkez-i umumi üyesi seçildikten sonra "Turan" şiirini merkez-i umumi katibi ve Genç Kalemler başyazarı Nesimi Sarım eliyle Ali Canip'e yollamıştı. Bu şiirin özellikle son kıtası çok ünlüdür: Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan Vatan büyük ve müebbed ülkedir: Turan! Ali Canip bu şiiri derginin altıncı sayısında yayınlamıştır.
Onlar için acil görev, Osmanlı Türkleri arasında uzun süredir unutulmuş olan Türk kimliğini uyandırmaya çalışmaktı.
Reklam
Ziya Gökalp
Osmanlılık Türkleşmezse, bütün Türklerin Osmanlılığa doğru gelmesi mümkün değildir.
Hüsnü Şiir'in beyni Ali Canip'ti. Kendisi, Ömer Seyfettin'le birlikte Genç Kalemler'de Osmanlıca'nın sadeleştirilmesi ve arılaştırılması için bir kampanya yürütecekti. Dergide, edebi eserler, eleştiriler ve kısa çeviri hikayeler gibi düzenli yayınlanan bölümler yanında, evrim teorisine bir giriş (sayı 4 ve 5) ve bir sosyoloji yorumu (sayı 1 - 4 ve 6) anılmaya değer.
Çin'den Tunus'a, Buhara'dan Sudan'a Asya'nın ve İslam dünyasının gerçek hükümranları olan Türkler, Avrupalı milletlerin boyunduruğuna girecektir. Bunun ve yok oluşun önüne geçmek için Türkler Türklüğü öğrenmelidir. Almanya, Macaristan ve Rusya gibi bazı Avrupa ülkelerinde Türkoloji çalışmaları hızla sürdürülmektedir, kimi Türkler de bunları izlemeye başlamıştır. Ne Var ki Türklerin etkinlikleri yeterli düzeyde değildir. Akçura'ya göre, verimli sonuçlar elde etmek için aralarında bağlantı olması gerekir, dernek de bu amaçla kurulmuştur.
Türk milliyetçiliğinin iki boyutu vardı: Osmanlı Türkleri arasında uzun süredir kaybolmuş bulunan bir ulusal Türk kimliği arayışı ve bilinçlenen Türkler tarafından toplumsal birliğin kurulması ve güçlendirilmesi.
Reklam
Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yeni milliyetçilik Anadolu Türklerini kurtarmaya ve yükseltmeye yönelikti. Dolayısıyla bu milliyetçilik, Jön Türk devrindekinden çok farklıydı.
Ömer Seyfettin'e göre, Osmanlı İmparatorluğu'nu kurtarabilmek için halkın anlayabileceği yeni bir dil gerekliydi. O 'yeni lisan'ı yalnızca edebi bir konu değil, aynı zamanda Türklerin hayatlarıyla ilgili genel bir konu olarak sayar. Jön Türk devrimini 'kılıçla yapılan inkılap' diye niteler ve bu devrimden sonra, kalemle yeni bir devrim yapılması gerektiğini ileri sürer, bununla, muhtemelen, kafa yapısında ve daha genel olarak toplumsal bir devrimi kastetmektedir.
Ömer Seyfettin, Ali Canip'e bir mektup göndermiştir. 28 Ocak 1911 tarihli bu mektupla Ömer Seyfettin, Osmanlıca'nın mevcut durumundan nefret ettiğini belirtir ve bu dili "mahvolmuş, karışık, ilme ve mantığa aykırı" diye niteler. "Işık ve hakikate ihtiyacı olan Türkleri Asya'nın karanlığına götürmemek için" Osmanlıca'nın özleştirilmesi hareketini başlatmak istediğini bildirir. Ali Canip'e, Arapça ve Farsça 'terkip'leri dilden atmak için ortak bir kampanya yürütme önerisini sunar.
Efgani, bütün İslam ülkelerini dolaşmış, korkunç bir gerilikle karşılamıştır: Semerkand ve Buhara'da kapanmış ve örümcek ağlarıyla dolmuş medreseler, İran'da kara cehalet, haçlıların eline geçmiş Afrika. Gerilemenin nedeni, Efgani'ye göre, Müslümanların din adı altında hurafelerin esiri olmasıdır.
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.