Fouché devrim ruhunu şöyle tanımlar: "Devrim halk için yapılmıştır; lakin halk derken zenginlikleriyle hayatın bütün zevklerini ve toplumun bütün zenginliklerini çekip alan imtiyazlı sınıf anlaşılmasın. Halk, sadece Fransız vatandaşlarının, en çok da vatanımızın sınırlarını koruyan ve emekleriyle toplumumuzu besleyen sonsuz sayıdaki yoksul sınıfının toplamıdır. Devrim eğer sadece birkaç yüz bireyin refahını gözetip yirmi dört milyonun sefaletinin devam etmesine göz yumsaydı, siyasi ve ahlaki açıdan bir huzursuzluk kaynağı olurdu. Bu yüzden, insanlar arasında böyle müthiş farklılıklar varken sürekli eşitlikten dem vurmak, insanlık açısından incitici bir aldatma olurdu."
"Sinirlenmeksizin sürdürdüğü sabrın sağladığı bu üstünlük korkunçtur. Bu şekilde bekleyebilen, kendini saklayabilen biri en tecrübeli kimseleri bile yanıltabilir. Fouché sükûnet içinde hizmet edecektir, kirpiğini bile oynatmaksızın, en kaba hakaretleri, en küçük yüz kızartıcı küçük düşürmeleri serinkanlılıkla, gülümseyerek sineye çekecektir, bu balık kanlı adamı ne tehdit ne öfke sarsabilecektir. Robespierre ve Napoléon, ikisi de bu taştan sükûnetin karşısında kayaya vuran sular misâli dağılacaklardır."