Ruhsal bir çöküşün hikayesi Lucia ..
Dansa adanmış bir hayat. Yokluğu ile başlayan kayboluşlar.
Dahi bir yazarın gölgesinde kalmış bir hayat. Gölgesinde kalmak ifadesi bile hafif kalıyor bana göre, çürümüş ,kırılmış ,küfenmiş..
Lucia’nın yaşamındaki suç kimindi , hata neydi. Derinlerde saklı bir gizin ağırlığı yüzünden bir annenin ağır sözleri altında ezilmesi, James Joyce’un yani babasının ilham perisi olduğuna inandırarak kendi hayallerinden vazgeçmesi, bir erkekle varolacağına inandırılmış bir zihin, tekrar tekrar terkedilişleri..
Bir kadın okuyucu olarak Lucia’nın içsel haykırışlarını, yaralarını, içinde beslediği canavarını o kadar hayatsal o kadar canlı hissettim ki, kitabın kapağını kapadığımda yüreğimin babbo, mama, Giorgio, Beckett tarafından sıkıldığını söyleyebilirim.