1950' li yıllara gidiyoruz bu kez.Sovyetler Birliği döneminde yaşanan zorluklara,işçilerin mücadelesine emeklerine tanık oluyoruz."Jurbin" ailesini hem tanıyor hemde onlara hayranlık duyarak yolculuk ediyoruz satırlar boyu...
Evet savaş sırasında yaşayan bir aile Jurbinler,onları tüm köy tanıyor ve hepsi bir fabrikada çalışıyor.Fabrikanın faaliyet alanı ise gemi yapımı.Babadan oğula geçen bir işçilik durumu söz konusu.Kadınlı erkekli emeklerini verdikleri bu fabrika onların yuvası gibi.Ekmeklerine her anlamda sahip çıkıyorlar çünkü biliyorlar burası onların teknesi...
Burayı ayakta tutmak için tüm olumsuzlukların karşısında duruyor bu aile asla ve asla hiçbir çalışma arkadaşlarını ezdirmiyorlar.İyi anlamda devleşmiş olan bu ailenin sözü emir gibi...Onlar ne derse o oluyor öyle düşünün....Ve asla hiyerarşik sıralama yok,mühendisi de bir, üretimde ki işçiside...
Dönemin sosyo-ekonomisinin çok iyi işlendiği,Komünist Parti iktidarında emekçilerinin emeklerinin anlatıldığı bir aile-üretim destanıdır bu hikaye..
Bu hikayede ki gibi olsa keşke her iş yeri.Sırtını dayadığın bir grup olsa, haklarınızı savunan,huzur içinde çalışmanızı sağlayan,adaletli imkanlara yer verildiğine inandığın ve güvendiğin bir topluluk.
Bu "Jurbinler" ailesi her özel sektöre lazım diyor ve bu bilinmeyen,kıyıda köşede kalmış muazzam Rus edebiyatını dilimize kazandıran çevirmene ve yayınevine teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgiyle Kalın.