Kabakçı Mustafa

Reşad Ekrem Koçu

Kabakçı Mustafa Sözleri ve Alıntıları

Kabakçı Mustafa sözleri ve alıntılarını, Kabakçı Mustafa kitap alıntılarını, Kabakçı Mustafa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Cehaletin ve bağnazlığın iğrenç karanlığı içinde çöküşe doğru sürüklenen toplumları aydınlığa kavuşturmak isteyen başların işi, kangren ameliyatı yapan cerrahın işinden farksızdır. Çürümüş uzuv şefkat ve merhametle, korku ve tereddütle değil, çelik gibi iradeyle kesilip atılır."
Mustafa Çavuş'un lakabındaki kabak bildiğimiz sebze olmayıp Türkçe'de ön, ileri manasına olan 'kabak'tır. Yani Kabakçı Mustafa, Öncü Mustafa demektir.
Reklam
"Bir devlet, tarih bilgisi, dolu hazine ve barış zamanında savaşa hazırlanmış orduyla, bu üç şeyle ayakta durur."
"Bu yobazlar ellerini katrana batırdılar, damgayı bastılar: Gavur padişah!"
İlimle meşgul olan müderris efendiler ile mahkemelerde adaleti temsil eden kadı efendilerinin çoğu bir cüppe ile kavuktan ibaretti, cahildi silsile dedikleri otomatik bir kıdem usulü tutulmuş,yukarıdaki mevkiler boşaldıkça aşağıdakiler yükseliyordu.
Reklam
Bir inkılapçı olarak Sultan Selim'in eli bıçak ve neşter değil,toplu iğne bile tutmaya muktedir değildi.
Kabakçı Mustafa boğaz nazırıydı, üç nefer yamak oğlanı degil, yüzlercesini, hükmünün geçtiği boğaz köyleri ve kalelerinde dilediği vazifeye tayin edebilirdi. Kaldı ki Et Meydanı'nda divan kurmuş, sözü padişah fermanı yerine geçmiş,halen de bir işaretiyle İstanbul'un altını üstüne getirebilecek nüfuz, kudret, kuvvet sahibi bir adamdı.
Vazife başında hatır dostluk bilmezdi,bundan ötürü iyilik sevmez,gaddar ve merhametsiz olarak tanınmıştı.
"Bütün türedi şöhretler, idari acizlerden doğar."
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
"En usta hırsızlara rahmet okuttular. Bu ne pek yüzlü ve açgözlü insanlardır..."
Nizami Cedid ricali de kendi servetlerini yapmakla meşgul oldular. İradi Cedid sanki bu adamların keseleri için konmuştu; yalnız kendileri de değil, uşakları hademeleri bile sefihane yaşıyorlardı.Servet, sefahat yoluna dökülünce hayat pahalılaştı, geçim güçleşti, şikayet sesleri yükseldi. O gafil devletlilerden kimi 'Bizim de istediğimiz bu, halk kendi derdine düşsün' kulağını, gözünü, dilini bizden çeksin! kimi de İstanbul zengin beldesidir, buraya fukara yakışık almaz dedi.
"Ayaktakımının öyle azgın devriydi ki bir yeniçeri neferi feleğe kelek, zümrüdüankaya sinek, kendi subaylarına da köpek diye tenezzül etmez olmuştu."
Sayfa 103Kitabı okudu
Mustafa Çavuş’un lakabındaki kabak bildiğimiz meşhur sebze olmayıp Türkçe’de ‘ön’, ‘ileri’ manasında olan ’kabak’tır; hatta bazı yerlerde ön dişlere de ‘kabak dişi’ derler.
Alemdar Mustafa Paşa'nın İstanbul'a girdikten sonra yaptığı işler Vaka-yi Selimiye denilen 1807 Mayıs İhtilali'ne kuvvetle bağlıdır.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.