Kabakçı Mustafa

Ahmed Refik

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
''Selim-i Salis devrinde valide kethüdası Yusuf Ağa,Sadullah Ağa namında birine müracaat ediyor,muayyen bir para mukabilinde ömrünün yedi senesini istiyordu.O zat da buna muvafakat eder etmez Galata kadısı Şeytan Emin Efendi şahitler huzurunda bir kıta hüccet-i şer'iye îta + eyliyordu. Asrın hâlet-i fikriyesini pek beliğane sfade eden bu hücette '' Saâdetlu, atûfetlu Yusuf Ağa bin el-merhum İsmail Ağa Hazretlerinin sahilhanelerinde mün'akid meclis-i şer'-i müşarun- ileyh hazretleri mahzarında bi't-tav ve'r-rıza ikrar-ı tam ve takrir_i kêlam edüp + ibtidâ-yı hilkat-i ervâhta takdir ve levh-i mahfuza sebt ü tahrir olunan ecel-i mev'ûdumdan ömrümün yedi sene-i kamilesini müşarünileyh Yusuf Ağa Hazretlerine hibe edüp ...'' suretinde hibenin şer'an îfa kılındığı yazıyordu. İşte Osmanlılar bu ulemâ ile, bu ulemânın irşadıyla +İslâmıyet sayesinde terakki edecekler, şer'i şerfe göre haklarının muhafaza edildiğini görecekler, heyet-i içtimaiye içinde namuskârâne ve pür-şeref bir hayat imrâr edeceklerdi! Halbuki İslamiyet, ulemanın cehli ile doymak bilmeyen ihtirası ile ulviyet ve nüfuzunu zâyi etmiş, +âhkam-ı şeriat cahil ve zayıf dimağlardan süzüle süzüle tağyir-i mahiyet eylemişti. O zaman içtimaî vezâifini bile şer'i şerife tatbik mecburiyetinde bulunan Osmanlı Devleti, bu bozuk ahkâm , bu hırs ve menfaate göre tebdil-i şekil eden düsturlar karşısında medeni ve içtimai +hiçbir tekâmül takip edememiş,aile saadeti, milliyet muhabbeti, marfiet zevki, medeniyet hissi, sanat sevdası Osmanlı kalplerinden mechur kalmıştı.'' DEVAMI GELECEK...
İşimiz kaldı heman merhamet-i lemyezele. (İşimiz Allah'ın merhametine kaldı.)
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.