Çok etkileyici bir dünya klasiği okudum bugün...
Oldukça naif bir dille kaleme alınan eser, öyle akıcıydı ki bir çırpıda bitirdim.Dili gayet anlaşılır, anlatımı bir klasik olmasına rağmen gayet sürükleyiciydi
Konusundan bahsedecek olursam,ana karakterimiz David Balfour,babasının ölümünden sonra elinde amcasına ulaştırılmak üzere bir mektupla yollara düşer.Amcasına ulaştığında ise beklediği aile sıcaklığıyla değil miras avcılığıyla karşılaşır
Amcası mirasın sahibi olmak için kaza süsü vererek David'in canına kastetme planı yapar.Bundan sağ kurtulan David'in ona olan tutumu tamamen değişince amcası daha ılımlı davransa eline geçen ilk fırsatta David'i köle pazarında satması için bir gemi kaptanı ile anlaşır.Gemide yaşadığı maceralar, edindiği dostlar ve düşmanlarla genç kahramanımız David pek çok maceralara atılacak,sonunda amcasına dönüp hakkı olan mirası geri almak için elinden geleni yapacaktır
Geçtiği dönemin şartlarını,köleliği,adalet anlayışındaki yozlaşmayı,insanların hırsları ve açgözlülüğünü çok başarılı işlenmiş yazarımız.Okurken bir yandan da hangi yıl olursa olsun maddiyat düşkünlüğünün insanı nasıl kör ettiği gerçeğinin değişmediğini farkına varıyor insan
Oldukça güzel ve akıcı olan bu kitap nedense araştırdığımda çocuk klasiklerinde bulunuyordu.Hatta şuan basımı yok sanırım.Fakat söylemek isterim ki benim okuduğum Aslı Yayınları basımında çocuklara değil yetişkinlere de yönelik yazılmış bir kitaptı
Eğer bu kitap kütüphanenizde bulunuyorsa mutlaka bir şans vermelisiniz.Yazarın naif diline,döneminin şartlarını işleme şekline ve kurgu yeteneğine hayran oldum
