Kader: Zeki Demirkubuz
Semire Ruken ÖztürkKader: Zeki Demirkubuz Gönderileri
Kader: Zeki Demirkubuz kitaplarını, Kader: Zeki Demirkubuz sözleri ve alıntılarını, Kader: Zeki Demirkubuz yazarlarını, Kader: Zeki Demirkubuz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Masumiyet'teki aşk, Sonya'nın Raskolnikov'a duyduğu aşkın tersine çevrilmiş biçimidir. Uğur'un Zagor'a; Bekir'in Uğur'a duyduğu aşkı çağrıştırır.
Sayfa 175 - Dost Kitabevi
Sıkılmayan insan, çok sıkıcı geliyor bana artık. Çünkü sıkılmayan insanla hiçbir şey paylaşılamıyor, yani sorusu yok, her meselesini halletmiş insan kadar sığ ve sıkıcı bir insan olamaz. Bu yüzden hep bunalımlı benim filmlerim.
Sayfa 171 - Dost Kitabevi
Kadınlar aşklarının peşinden her şeyi göze alarak gidiyor, duvara tosluyorlar, çocukla ya da hamile olarak terk ettikleri adama geri dönüyorlar. O adamlar da bunu tevekküle kabul etmek zorunda kalıyor.
Sayfa 170 - Dost Kitabevi
Özlemlerinin peşinden giden -benim gibi- ama hep kötü gerçekleri yaşamak zorunda kalan ve oraya dönmek zorunda kalan, hayata ondan sonra "fark etmez" gözleriyle bakan insanların hikayeleri ve temaları çıktı ortaya.
Sayfa 170 - Dost Kitabevi
Beni sanatta etkileyen insanlar -Dostoyevski, Nietzsche, Camus- itiraf edebilen, zaaflarını söyleyebilen insanlar.
Sayfa 169 - Dost Kitabevi
Şüphe ve soruyu bir yana bırakırsan hiçbir roman yazılamaz, yeni bir söz söylemeye gerek kalmaz. Ben de bu sözü söylemeye çalışan biri olarak, tabii ki beni de aydınlıktan çok karanlık besleyecek.
Sayfa 169 - Dost Kitabevi
Şimdi umutsuzluğun, sıkıntının, yalnızlığın, bunalmanın çok önemli bir değer olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 168 - Dost Kitabevi
Zaten kişisel olarak da, içe dönmenin, yalnızlaşmanın çok önemli olduğunu giderek hissediyorum.
Sayfa 165 - Dost Kitabevi
İhanet, refleksel olarak bize yaşattığı durum açısından kötü bir şeydir. Ama bir başka açıdan bakarsak; ihanet, kim olduğunu anlamaya çalışan ve sahiden bunu merak eden bir insana, korkunç derecede her şeyi sorgulayabilen ve yüzleşebilen bir insan olma fırsatı da verir. Acı da buna benzer. Kayıp da... Dikkat edin! Hem sosyal, hem de kişisel hikayelerimizde acıyla ne zaman derin ve açık bir bağ kursak, daha olgunlaşmış, daha bilgili kişiler oluruz. Böyle bir duygunun üzerine yazdım İtiraf'ı.
Sayfa 162 - Dost Kitabevi