Gelecek kaygısı, insanın var olmasıyla başlar. Zamanın şimdi noktasını yaşayan insanın, gelecek konusunda kesin bilgiye sahip olmaması endişesini daha da arttırır. İnsan, kaderiyle ilgili az da olsa bilgiye sahip olmak ister. Bu açıdan bakıldığında gelecek kaygısı, insanın en zayıf tarafını oluşturur.
Peki insanın kaderi kendi elinde midir? Kader değişir mi? Bu eserde, ‘ilahi yazgı’ ve ‘alın yazısı’ anlamına gelen kaderin anlam çerçevesi, evren ve evrene konulan düzen bağlamında kaderin düşünce tarihindeki yeri disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınmıştır. Eser, kaderin sırrını anlamak isteyenlere kapı aralayacaktır.