Kadın Antropolojisi
Rayna R. ReiterQuotes
Ne düşündüğümüzü olduğu gibi söyleyemediğimiz gibi, konuştuğumuz şekilde de düşünmüyoruz.
Sayfa 319Kitabı okudu
Kadınlar hakkında epey bir bilgi mevcut, ancak bu bilgi kadınların kendileri hakkında sordukları sorulardan çok, çoğunlukla erkeklerin kendi eşleri, kızları ve kız kardeşleri hakkında sordukları sorulardan oluşuyor. Erkeklerin ürettiği bilgiler genellikle kültürel bir bütünün bir parçası olarak değil de, bir grubun bütünsel gerçekliği olarak sunuluyor. Kadınlar ve görevleri sık sık geçiştiriliyor, yeterince incelenmiyor veya bunlara ancak şöyle bir değiniliyor. Kadınların yaptığı iş ev işi diye adlandırılıyor, konuştukları ise dedikodu diye. Diğer yandan erkeklerin yaptığı işler toplumun ekonomik temeli olarak algılanıyor, bilgileri ise önem arz eden bir toplumsal iletişim olarak.
Sayfa 8Kitabı okudu
1960'ların ortasında, kadınlar ile erkekler ve kız çocukları ile erkek çocukları arasındaki toplumsal görevler ve entelektüel farkların fizyolojik bir temele dayandığı fikri yeniden canlandı. Bu görüş, psikolog ve nörofizyologlar tarafından kaleme alınan pek çok kitap ve makaleyle desteklendi. Antropolog ve sosyologlar da bu fikirleri benimseyip onları biyososyal evrim hakkında yaptıkları yeni araştırmalarla irtibatlandırdılar. İlginçtir, cinsel farklılıkları inceleyen bu akademik araştırmalar, siyah ve beyazlar arasındaki entelektüel yetenek farkının doğuştan olduğu fikrinin canlandığı dönem ile çakışmıştır. Sanki ikisi de İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında saygınlık kazanan liberal, biyogenetik olmayan toplumsal rol perspektifini uygulama çabalarına karşı bir tepkiydi.
Sayfa 21Kitabı okudu
Çocuklar artık toplumsal bir grubun yeni üyeleri olmaktan çıkıp, ya özel mirasçı ya da tabi ve bağımlı işçiler oldular. Bu da kadınların üremeyi sağlayan emeklerinin, tıpkı üretici emekleri gibi, toplumsaldan özele kaydığı anlamına geliyordu. Yani kadınlar, eskiden erkekleri ve kadınları içeren bir grubun yeni üyelerini doğururken, artık erkeklerin mirasçılarını -hem mülklerini hem de sosyal konumlarını devralacak olan çocuklarını- doğuruyorlardı. İnsanlar ve mülkiyet iç içe geçti ve her biri bir diğerinin tanımının bir parçası haline geldi.
Sayfa 238Kitabı okudu
Papua Yeni Gine Dağlarıyla ilgili antropolojik yazılarda kirlilik, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet bağlamında kullanılıyor, kadınların bedenleri ve kadınlıklarıyla erkeklere zarar verme kapasitesi anlamına geliyor.
Sayfa 141Kitabı okudu
Ne diyorsun bayan :)
Kadınlar erkeklerden şefkatle bahsediyor ama erkekler aynı zamanda onların hizmetine ihtiyacı olan çaresiz yaratıklar.
Sayfa 296Kitabı okudu
Dilin başlangıcının Australopithecus ve Homo erectus arasında bir yerde olduğunu tahmin ediyoruz.
Sayfa 42Kitabı okudu