Genç Kızlık Çağı

Kadın - İkinci Cins 1

Simone de Beauvoir

Kadın - İkinci Cins 1 Posts

You can find Kadın - İkinci Cins 1 books, Kadın - İkinci Cins 1 quotes and quotes, Kadın - İkinci Cins 1 authors, Kadın - İkinci Cins 1 reviews and reviews on 1000Kitap.
İlkel çağlarda, babasoyluluğu anasoyluluğun yerine geçiren devrimden daha önemli bir ideolojik devrim olmamıştır, bundan böyle anne, besleyici ve hizmetkar konumuna düşürülecek, babanın egemenliği ise yüceltilecektir; hakları elinde bulunduran ve aktaran artık odur. Aiskhylos'un Üç Tanrıça [Eumenides] adlı oyununda Apollon bu yeni hakikatleri bildirmektedir: "Çocuğu olarak adlandırılan varlığı meydana getiren anne değildir. O sadece karnına bırakılmış tohumu besleyendir, çocuğu meydana getiren babadır. Kadın bir yabancı emanetçi gibi alır tohumu ve şayet tanrılar isterse, onu saklar." Bu önermelerin bir bilimsel buluşa dayanmadığı açıktır. Bir inanç beyanıdır bu sözler. Herhalde erkeğin kendi yaratıcı gücüne duyduğu güvenin kaynağı olan teknik nedensellik deneyimi üreme için kendisinin de kadın kadar gerekli olduğunu görmesine yol açmıştır. (...) Erkek kendi soyunu tümüyle kendi gücüne atfederek kadınlığın etkisinden kesin olarak kurtulur, kadına karşı dünya hâkimiyetini fetheder. Doğurmaya ve ikincil görevlere adanmış olan, pratik öneminden ve mistik saygınlığından yoksun bırakılmış kadın artık yalnızca bir hizmetkar durumundadır.
Sayfa 108 - İkinci Kesim: Tarih
Gördüğümüz gibi, patriyarkanın zaferi ne bir rastlantının sonucudur ne de şiddete dayalı bir devrimin. İnsanlığın en başından beri biyolojik ayrıcalıklar erkeklerin kendilerini egemen özneler olarak tek başlarına olumlamalarına izin vermiştir. Erkekler bu ayrıcalıktan hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir, varoluşlarını kısmen Doğa'da ve Kadın'da yabancılaştırmış, ancak ardından onu geri kazanmışlardır. Başka rolünü oynamaya mahkum edilmiş olan kadın böylelikle sadece eğreti bir güce sahip olmaya da mahkum edilmiş olur. İster köle olsun ister put, kadın hiçbir zaman kaderini kendisi seçmez. Frazer "Erkekler tanrıları icat eder, kadınlar onlara tapar," demiştir. Yüce tanrılarının erkek mi kadın mı olacağına erkekler karar verir, kadının toplumdaki yerini her zaman erkekler belirler; hiç bir dönemde kadın kendi yasasını kabul ettirememiştir. Bu arada, şayet üretici çalışma kadının gücüne denk düşen bir düzeyde kalsaydı, belki de kadın doğayı erkekle birlikte fethedecekti. İnsan türü kendini tanrılar karşısında, erkek ve kadın bireyler aracılığıyla olumlamıştır, ama kadın aletin sunduğu vaatleri kendine mal edememiştir.
Sayfa 106 - İkinci Kesim: Tarih
Reklam
Kadının değersizleştirilmesi, insanlık tarihinde zorunlu bir aşamadır, çünkü kadının saygınlığı kendi olumlu değerinden değil erkeğin güçsüzlüğünden geliyordu, endişe verici doğal gizemler kadında cisimleşmekteydi. Erkek doğadan özgürleştiğinde kadının etkisinden de kurtulur.
Sayfa 104 - İkinci Kesim: Tarih
"Kadınlara karşı en kibirli, en saldırgan davrananlar ya da onları en hor görenler, kendi erkekliği konusunda endişe duyanlardır."
Sayfa 35 - Koç Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
"Kadının yumurtalıkları, bir dölyatağı vardır; işte bunlar kadını öznelliği içine kapatan özel koşullardır. Kadının salgı bezleriyle düşündüğü çok kolay söylenir. Erkek kendi anatomisinde de hormonların, yumurtaların var olduğunu muhteşem bir biçimde unutur. Bedenini, nesnelliği içinde kavradığını sandığı dünya ile kendi arasında kurulmuş doğrudan ve olağan bir ilişki olarak görür, kadının bedeniniyse tüm özgüllükleriyle ağırlaşmış bir engel, bir hapisane sayar."
Sayfa 27 - Koç Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
"Erkek egemenliğinin, meşruluğunu kurmak için kadını inşa etmesi gerekir. Erkek, kadını 'Başka' olarak tanımlayarak gerekçelendirir egemenliğini, bunun etkisi varlıkta donmaya, nesneleşmeye benzer. Kadın 'Başka' olarak temsil edilerek içkinliğe mahkûm olur, varlığının aşkınlık boyutunu gerçekleştirmekten mahrum bırakılır."
Sayfa 16 - Koç Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.