Ütopyalar ve Devrimler

Kadın Kurtuluş Hareketi

Ebru Pektaş

Kadın Kurtuluş Hareketi Quotes

You can find Kadın Kurtuluş Hareketi quotes, Kadın Kurtuluş Hareketi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Evlilik bilinçli iki işçi arasında yapılan bir anlaşma gibiydi. Heralde ikisinin bir arada Marx' ı daha iyi tartışacakları umuluyordu.
"Bizi belirleyen sınıf çıkarıdır, cinsiyet değildir,salondaki kraliçe ile mutfaktaki hizmetçi arasında hiçbir bağ yoktur."
Reklam
“Kadın kurtuluşunun asgari programı sosyalizmdir, sadece ilkesel olarak, etik olarak eşitlik ve özgürlük fikrine dayandırılamaz”.
Zira iktidar perspektifinden bakıldığında, tüm erkek egemenliğinin tarihi, kadınların devletten kovulmasının tarihidir. Kadınların siyasetten men edilmesi, kadınların iktidarın olanaklarından dışlanması anlamında "devletsizleştirilmesi"ezilmenin en önemli koşuludur.
“Sosyalizm ‘etik bir tercih’ değildir. Sosyalizm sömürülenlerin, ezilenlerin ‘maddi çıkarlarına’ dayanır. Kadınların cephesinden baktığımızda bu ‘maddi çıkar’ sosyalizmde bile özne olmayı, örgütlü olmayı, sosyalizmde bile devlet katında ‘kendi çıkarlarına sahip çıkmayı’ gerektirir.”
Kadın, uyan artık! Kadın, uyan; artık evrenin her yerinden duyulan mantığın seslerindeki haklarını yeniden tanı. Doğanın güçlü egemenliği; önyargı, fanatizm, hurafe ve yalanlarla çevrili değil artık. Gerçeğin yanan meşalesi budalalık ve zorbalık bulutlarını dağıttı çoktan. Tutsak erkek gücünü toparladı zincirlerini kırmak için, ama [gücü yetmeyince] seninkine de başvurmak zorunda kaldı. Özgürleşirken ise yoldaşına adil davranmadı o.
Sayfa 41 - 1791 Kadının ve Kadın Yurttaşın Haklar BildirgesiKitabı okudu
Reklam
Her kadın için baştan başlar...
Bir hakkın kazanılması çoğu zaman onun artık cepte olduğu anlamına gelmemiş, pek çok örnekte her biri için yeniden ve yeniden mücadele vermek gerekmiştir.
"bakışları pornografik olarak eğitilmiş"erkek
Cinsiyetsizleştirme politikası, özellikle 30'lu yıllardan sonra toplumsal yaşamda belirginleşmiştir. Romanlar, tiyatro, filmler, afişler belirgin biçimde "cinsel anlamdan" soyutlanmıştır. Bunları aşırı cinselleştirilmiş ve kadın bedenini nesne olarak kullanan günümüz dünyası ile karşılaştırdığımızda ilginç bir manzara karşımıza çıkmaktadır. Örneğin kadına yönelen egemen pornografik bakış, cinsel püritenliğin etkili olduğu koşullarda bir nebze de olsa ketlenebilmektedir: "Doğu Almanya'da 1960'lardan itibaren gelişen çıplaklık kültürü, örneğin plajlarda çıplak güneşlenmek ve yüzmek, alınan polisiye önlemlere rağmen giderek yaygınlaşıyor ve sonunda ulusal bir norm halini alıyor. Bu, Doğu Almanya'daki kadınların bedenleriyle ilgili daha az takıntılı olduklarının bir kanıtı olarak da okunabilir, erkeklerin saldırgan cinselliğinin bir nebze olsun ketlenmiş olduğunun göstergesi olarak da. Sonuçta, Doğu Alman polisinin yıllarca engelleyemediği çıplaklık kültürünü, Duvarın yıkılışının ardından "çıplak Ossi"leri görmek için plajlara akın eden, "bakışları pornografik olarak eğitilmiş" Batılı erkekler bir kaç hafta içinde çökertiyor, çünkü kadınlar bu erkeklerin bakışları altında kendilerini artık rahat ya da güvende hissedemiyor."
Temel çıkarımım şudur ki klasik ya da modern tür olsun. erkekler tarafından yazılmış ütopyalarda "iktidar" kavrayış merkezi önemini büyük oranda korumuştur. Buna karşın kadın ütopyaları belirgin biçimde "devletsizlik" fikrine meyletmiştir.
51 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.