Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek

Kadın-Oluş

Rosi Braidotti

Most Liked Kadın-Oluş Posts

You can find Most Liked Kadın-Oluş books, most liked Kadın-Oluş quotes and quotes, most liked Kadın-Oluş authors, most liked Kadın-Oluş reviews and reviews on 1000Kitap.
Kadın-Oluş: Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek
Foucault'dan Irigaray ve Deleuze'e, postyapısalcı fark fel­sefeleri üstüne okumalarımdaki temel vurgu, öznenin mad­di ve cinsiyetli yapısıdır. Bu cinsel doku, doğası itibariyle ve çeşitli şekillerde, toplumsal ve politik ilişkilerle bağlantılıdır; bu açıdan kesinlikle bireyci bir kendilik değildir. Toplumsal ve sembolik, maddi ve semiyotik bir kurum olarak cinsellik, hem makro hem de mikro ilişkileri kapsayan bir karmaşıklık içinde, iktidarın birincil mevkii olarak ayırt edilir. Cinsel fark, yani cinsiyetlendirilmiş iki kutupluluk, cinsiyetlendirilmiş kimliklerin politik ekonomisinin sadece toplumsal bir uygu­lamasıdır. Bu bakımdan cinsel fark, hem olumsuz ve baskıcı (potestas/iktidar) hem de olumlu ve güçlendirici (potentia/güç) bir anlamı olan iktidar/gücü (power) ifade eden başka bir terimdir. Cinsiyet, Erillik/Dişiliğe özgü kurumların kutuplu ve düalist modeli içinde toplumsallaşan ve cinsiyetlendirilen öznelere toplumsal ve morfolojik düzeyde atanan kimlik ve uygun erotik faillik biçimidir. Toplumsal cinsiyet, kuvvetlerin bu karmaşık etkileşiminin içerdiği türdeki iktidar mekaniz­malarını tanımlayan genel bir terimdir. Deleuze'den yola çı­karak, toplumsal cinsiyet düalizminin, maddi ve imgesel top­lumsal çerçevemizi yapılandıran Ödipalleştirilmiş bir politik ekonominin çıkarlarını tahkim eden Çoğunluk konumunu temsil ettiğini söyleyebiliriz.
Sayfa 88 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Yer Değiştiren Farklar
Feminizm kesinlikle nihai bir otantikliği, hakika­tin altın postunu aramak demek değildir, o yüzden çağımızın karmaşıklıklarına göre yaşayabilmek için, meseleleri karma­şıklaştırabilme yeteneğini kazanmaya ihtiyacımız var. Femi­nistler, fark olmaksızın tekrardan ve toplumsal olarak cinsi­yetlendirilmiş ve ırklılaştırılmış iktidar farklarını alelacele yeniden birleştirmekten ne kadar kaçınmaları gerekiyorsa, geleceğe giden tek yönü gösteren, ahlaki olarak üstün, muzaf­fer bir dişil varsayımından da o kadar kaçınmalıdır.
Sayfa 177 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yer Değiştiren Farklar
Deleuze, bütün yersizyurtsuzlaşma çizgilerinin, kaçı­nılmaz olarak, bütün sürecin anahtarı, önkoşulu ve zorunlu başlangıç noktası olan "kadın-oluş" aşamasından geçtiğini belirtir. Bununla birlikte "kadın-oluş" sürecinin gönderme yaptığı "kadın", ampirik kadınlara değil, daha ziyade topo­lojik konumlara, yeğinlik dereceleri ve düzeylerine, duygula­nımsal durumlara işaret eder. Kadın oluş, genel bir dönüşüm sürecinin işaretidir: Göçebe, rizomatik bilincin olumlu kuv­vetlerini ve düzeylerini olumlar.
Sayfa 156 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Kadın-Oluş: Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek
Deleuze'ün sorduğu gibi, bir beden ne yapabilir? Ampirik olanın, bir kendiliğin özgül mevkii ol­duğunu öne sürmek istiyorum: Ampirik olan uzamsal, hatta jeopolitiktir, ama hem doğrusal, tarihsel (Chronos) hem de döngüsel, soybilimsel (Aion) anlamıyla zamansaldır da. Her varlık, bir organizma olarak kendi içeyerleşik zamansallığı­na sahip olduğu gibi, göçebe bir özne olarak da daha karma­şık, ileriye dönük bir zamansallığa sahiptir.
Sayfa 111 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Kadın-Oluş: Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek
Cinsel farkın feminist olumlaması, sadece özcü kimlik/özdeşliklerin değil, öznenin kuruluşunun mantığı olarak olumsuzlama diyalektiğinin de reddiyle ilerler. Bu sayede cinsel fark, özneyi yapılandıran çoklu farkların oyununu temsile kavuşturur: Bu farklar ne uyumlu ne de homojen­dir, daha ziyade içsel olarak farklılaşırlar.
Sayfa 78 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Zamansız
Bilinç yük­seltmeyle şekillenen ve mevki politikasıyla devinen bir femi­nist politika, öznenin yeniden konumlandırılmasını gerek­tirir. Buradaki yöntem ya da taktik, toplumsal olarak daya­tılan özdeşlik/kimliklerle, aşina olunan temsillerle ve çoğu zaman hak edilmemiş ayrıcalıklarla özdeşleşmemektir. Özdeşleşmemeler/kimliksizleşmeler, birlikçi kimlik oluşumu sürecinde işleyen iktidar yapılarını ifşa eder ve özneyi oluşturan içsel ve dışsal yarılmaları gözler önüne serer.
Sayfa 29 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
36 öğeden 41 ile 36 arasındakiler gösteriliyor.