Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek

Kadın-Oluş

Rosi Braidotti

Kadın-Oluş Posts

You can find Kadın-Oluş books, Kadın-Oluş quotes and quotes, Kadın-Oluş authors, Kadın-Oluş reviews and reviews on 1000Kitap.
Kadın-Oluş: Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek
Bedenleşmiş özne, kesişen kuvvetlerden (duygular) ve uzay-zaman değişkenlerinden (bağlantılar) oluşan bir sü­reçtir. Beden kavramıyla, öznelliğin çokişlevli ve karmaşık yapısına atıfta bulunuyorum. Beden, kendisini yapılandıran değişkenleri -sınıf, ırk, cinsiyet, milliyet, kültür- hem kap­sayan hem de bunların ötesine geçen, insana özgü bir ka­pasitesidir. Bu yaklaşım, toplumsal imgesel mefhumunu da etkiler. Özne-oluş süreci, bir dizi kültürel dolayım gerektirir; özne, maddi ve semiyotik koşullarla, yani kurumsal kurallar ve düzenlemelerin yanı sıra bunları sürdüren kültürel tem­sil biçimleriyle de uğraşmak zorundadır. İktidar (potestas) yasaklaması ve sınırlaması bakımından olumsuzdur. Güç (potentia) ise, güçlendirmesi ve eylemeyi mümkün kılması bakımından olumludur. Bu iki kutup arasındaki sürekli mü­zakere, politik anlamda, öznellik açısından, iktidar ve arzu terimleriyle de ifade edilebilir. Bu görüş, özneyi, hem ikti­darla hem de ona direnişle eşuzamlı olan, süreç halindeki bir terim olarak ortaya koyar. Anlatısallık burada önemli bir bağlayıcı kuvvettir, ama ben anlatısallığı, dönüşmekte ol­duğumuz öznenin mitlerinin, operasyonel kurgularının ve önemli figürasyonlarının oluşumuna katılan ve katkı sunan politik yönelimli kolektif bir süreç olarak yorumluyorum. Göstergebilim paradigması bu anlatısallık mefhumunu hak­kıyla kapsayamaz, bu mefhumun bir yeni-materyalizm içine yerleştirilmesi ve onda bedenleşmiş olması gerekir.
Sayfa 67 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Kadın-Oluş: Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek
Feminist bilgi, varoluşumu­zun, özellikle de iktidara dahil oluşumuzun daha önce fark etmediğimiz yönlerini ortaya çıkaran etkileşimli bir süreç­tir. Deleuze gibi söylersek, feminist bilgi bizi "yersizyurtsuz­laştırır": Bizi, aşina, yakın, bilinir olandan uzaklaştırır ve ona dışarıdan ışık tutar. Foucault gibi söylersek de, bu bilgi bedenleşmiş kendilikten başlayan mikropolitikadır.
Sayfa 52 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Zamansız
Bir öznenin etik çekirdeği, kendi ah­laki niyetlerinden ziyade, eylemlerinin dünya üzerinde ya­ratacağı iktidar/güç etkileridir (baskıcı potestas/olumlayıcı potentia). Etik olarak iyi, olumlayıcı güçlenmeyi amaçlayan ilişkisellik demek olduğundan, etik ideal de, çoklu ötekilerle ilişki tarzlarına girebilme kapasitesinin artışı olarak tanım­lanacaktır. Politika, olumlayıcı oluşları edimselleştirme­nin pragmatik pratiğidir. Karşıtlık bilinci ve politik öznellik diyalektiğinin yerini, bir neşe veya olumlama etiğinin üre­tilmesi yoluyla, bu etik dürtüyü edimselleştiren asamblajlar ve süreçler alır.
Sayfa 45 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Zamansız
Lacan'a göre dişil ve eril, toplumsal cinsiyet sistemi olarak bilinen, cinsiyetler arası simetrisiz farkların toplumsal inşasını hem sürdüren hem de onun tarafından onaylanan imgesel ve toplumsal­ maddi kurumlardır.
Sayfa 30 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Zamansız
Bilinç yük­seltmeyle şekillenen ve mevki politikasıyla devinen bir femi­nist politika, öznenin yeniden konumlandırılmasını gerek­tirir. Buradaki yöntem ya da taktik, toplumsal olarak daya­tılan özdeşlik/kimliklerle, aşina olunan temsillerle ve çoğu zaman hak edilmemiş ayrıcalıklarla özdeşleşmemektir. Özdeşleşmemeler/kimliksizleşmeler, birlikçi kimlik oluşumu sürecinde işleyen iktidar yapılarını ifşa eder ve özneyi oluşturan içsel ve dışsal yarılmaları gözler önüne serer.
Sayfa 29 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Zamansız
1979'da Herbert Marcuse, 1980'de Jean-Paul Sartre ve 1981'de Jacques La­can aramızdan ayrılmıştı. Hoca olarak bize daha yakın olan diğer düşünürler de vakitsiz vefat etmişti: Nicolas Poulant­zas 1979'da intihar etti, Roland Barthes 1980'de bir kazada öldü, bir süre ruhsal bunalım geçiren Louis Althusser karısı­nı boğduktan sonra akıl hastanesine kapatılmıştı. 1980'de General Tito'nun ölümünün karışık hisler uyandırdığı, Ro­nald Reagan'ın başkan seçilmesinin endişelere yol açtığı sırada, benim kuşağım yine o yıl New York'ta bir suikasta kurban giden John Lennon'un arkasından ağlıyordu.
Sayfa 19 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
Eleştirel Kuramın değerli düşünürlerinden Rosi Braidotti'nin kaleminden çıkan, dönüşüm / başkalaşma kavramı üstünden diyalektik mantığın dışında kalmaya özen göstererek ve içeriğinde kendinden yola çıkarak feminist düşünceyi yeniden yazdığı muazzam kitabı. Hem bir göçmen hem de bir kadın olarak ''öteki'' olmanın felsefesini çok başarılı bir
Kadın-Oluş
Kadın-OluşRosi Braidotti · Otonom Yayıncılık · 201916 okunma
Psikanalizin tüm yanıtlara sahip olduğunu söylemiyorum hatta durum bunun tam tersidir, sadece bilinçdışı süreçlere kendi rollerini oynayabilecekleri bir alan bıraktığını düşünüyorum. Deleuze ve Guattari’nin bilinçdışı konusundaki Freud karşıtı hamlesine göndermeyle psikanalitik gelenekte bu içsel çatlaklar genellikle kabusların ve nevrozların malzemesini oluştursa da, ille de böyle olmak zorunda olmadığını söylemek istiyorum.
fallik dönem etkilerini yıkacak yeni bir toplumsal yapı
Deleuze'e göre feministler, olumluluk ve olumlama anlamında arzuya dair imkanları özgürleştirerek, hem toplumsal hem de teorik olarak ödipal olmayan bir kadının inşasına katkı sundukları oranda yıkıcı olacaklardır.
Butler açısından, Fallus morfolojinin idealleştirilmesi ve abartılı bir temsilinden ibarettir. Heteroseksüelliğin ve heteroseksist özdeşleşmeler / kimliklenmelerin önceliğini ve aşılamazlığını, lezbiyenlik ve homoseksüelliğin ise zorunlu olarak silinişini ve karalanmasını yeniden sağlamayı amaçlar.
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.