Kadın Özgürlüğünün Sorunları

Evelyn Reed
sorun öznel değil nesnel
''İnsanın canını sıkan çalışma değil, sömürüye ve zora dayanan çalışmadır.''
''Aile ikili bir amaca hizmet etmektedir: sömüren sınıfın ellerinde aile, çalışan kitleleri soymanın ek bir aracı haline gelmiş bulunmaktadır. Herkese açık, devlet dayatmalı evlilik, sınai ücretli kölelik sisteminin yükselişiyle birlikte, kar sahiplerinin yararına iş­ler hale gelmiştir.''
Reklam
en az 3 çocuk; sizin canınız, bir zümre için sadece çalışan iş gücü.
''Ancak bugün aile ikili bir amaca hizmet etmektedir: sömüren sınıfın ellerinde, aile, çalışan kitleleri soymanın ek bir aracı haline gelmiş bulunmaktadır. Herkese açık, devlet dayatmalı evlilik, sınai ücretli kölelik sisteminin yükselişiyle birlikte, kar sahiplerinin yararına iş­ler hale gelmiştir.''
Kapita­list sistem, tarihteki en ahlak dışı ve rezil sistemdir. Bu toplum, soy­kırım savaşlarıyla, ırksal ve cinsel baskılarla dolu olan ve yoksulla­rı, zayıfları insanlıktan çıkaran bir toplumdur; kendi gıdasını, hava­sını, suyunu kirleten, yoz politikacılar yetiştiren bir toplumdur. Kı­saca, her şeyin özel mülkiyete ve kar etmeye bağımlı kılınıp feda edildiği bir toplumdur.
Evlilik açıkça ve kasıtlı olarak, özel mülkiyet sahibi erkeklerin çıkarlarına hizmet etmek için kurulmuştur.
Kadınların devrimi, insanların gerçek bir devrimine, yani potan­siyelimizin bunca azı ile yetinmeye artık katlanmayacağımız, bizle­rin sömiirülmesi ve aldatılmasına artık izin vermeyeccğimiz, çevre­mizin kirletilmesine ve çocuklarımızın tehlikeye sokulmasına artık suskun kalmayacağımız, insan ilişkilerimizin yüzeyselliğine ve anlamsızlığına artık katlanmayacağımız, insanlararası çatışmaların ni­hai çözümü olarak savaşı ve şiddeti hoşgörmeyeceğimiz bir devrime yol açabilir.
Reklam
ve kadınlar olmasa diğer yarısı da olmayacak
"Kadın sorunu" bir azınlık grubu sorunu değildir; kadınlar insan türünün yarısını temsil etmektedirler.
İnsanın canını sıkan çalışma değil, sömürüye ve zora dayanan çalışmadır.
Kadınlar topluluktaki üretici rollerinden yoksun bırakılıp iktisadi bağımsızlıklarını yitirince, bir geçim aracı olarak evliliğe bağımlı hale geldiler. işte bundan sonradır ki evlilik, kadının hayatında birinci dereceden iş haline geldi.
bir koca olma­dan kadına ve çocuklarına kim bakardı? Başka bir deyişle, kadınla­rın hep aciz, bağımlı yaratıklar olageldiklerine, her küçük aile biri­minin başında bir baba olmadığı takdirde toplumun çökeceğine inanmamız istenir.
Reklam
"feminizm herkes içindir."
erkeklerin de aynı şekilde kadınların kurtuluş mücadele­sinden çıkarları vardır; onlar bizim müttefiklerimiz olabilirler ve olacaklardır.
neden erkek değil de kadın güzelleşmeye çalışsın?
Şöyle bir mit yaratılmış bulunuyor: bütün kadınlar güzel olmak is­terler, bu yüzden de bugün güzellik için vazgeçilmez olduklarının çığırtkanlığı yapılan kozmetiklere ve modaya hepsi ilgi duyarlar. .... Kadıınlar nüfusun yarısını oluşturdukları için kadınları güzelleştirme alanın­dan kazanç sağlayanlar bunu sömürmeye başladılar. Ve böylece moda sahası zenginlerin dar çevresinden yavaş yavaş dışarı taşırılıp genişletildi ve sonunda tüm kadın nüfusuna benimsetildi.
"Kadının üreticiliği bittiği anda bağımlı biri oldu. Kadının ve ailenin tüm geçimi erkeğe kaldı ve evlilik, belki de dünyada ilk kez ciddi bir iktisadi yük haline geldi. Hukuk ve din de evliliğin yardımına koştu ve yeni bir fikri ortaya atıp geliştirdi: kadınlara ve çocuklara bakmak erkeklerin doğal bir zorunluluğu ve göreviydi.''
"Cinsel eşitsizliğin sorumlusu doğa değil sınıflı toplumdu." .
Sayfa 27 - Yazın yayıncılık 2 . BaskıKitabı okudu
İrlandalı devrimcilerin vecizesi " Özgür olmak isteyen , darbeyi kendi vurmalıdır."
Sayfa 91 - Yazın yayıncılık 2 . BaskıKitabı okudu
Resim