Kadın Yok Savaşın Yüzünde

Svetlana Aleksiyeviç

Kadın Yok Savaşın Yüzünde Gönderileri

Kadın Yok Savaşın Yüzünde kitaplarını, Kadın Yok Savaşın Yüzünde sözleri ve alıntılarını, Kadın Yok Savaşın Yüzünde yazarlarını, Kadın Yok Savaşın Yüzünde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yavrum küçücüktü, daha üç aylıkken yanımda götürüyordum göreve. Komiser beni göndermek zorunda kaldığı için ağlardı . .. Şehirden ilaç getirirdim, sargı bezi, serum ... Bebeğin kollarının bacaklarının arasına koyar, kundakla sıkıca bağlar, getirirdim. Ormanda yaralılar ölüyordu. Gitmek zorundaydık. Mecburen! Başka kimse geçemiyordu, sızamıyordu şehre, her yerde Alman polis noktaları, bir tek ben geçebiliyordum. Çocukla. Kundaklar içinde ... Itiraf etmesi bile korkunç geliyor şimdi . . . Ah, ne zor! Ateşi çıksın diye tuzla ovardım vücudunu, ağlardı çocukcağız. Kıpkırmızı olurdu, her yeri dökümüyle kaplanır, bağırır, yırtınırdı. Polis noktasında durdururlardı. "Tifo, tifo ... " derdim. Bir an önce gideyim diye kovalarlardı: "Weg! Weg!" .. Tuzla ovardım evet, sarımsak koyardım. Bebeğim minicikti, emziriyordum daha. Polis noktalarını geçip ormana girince hüngür hüngür ağlardım. Bağıra bağıral Öyle acırdım bebeciğe. Bir-iki gün sonra tekrar giderdim ama .
Savaş bittiğinde üç İsteğim vardı: İlki - nihayet karın üstü sürünmeyi bırakıp onun yerine troleybüsle gezmek; ikincisi - bir beyaz ekmek alıp hepsini yemek; üçüncüsü- beyaz bir yatağa girip uykumu almak, gıcır gıcır çarşafların üzerinde. Beyaz çarşafların ...
Reklam
- Annem trenin yanına geldi koşarak ... Sert kadındı. Bizi hiç öpmez, asla övmezdi. İyi bir şey yaptıysak şefkatli bakışlarla süzerdi o kadar. Ama bu kez geldi, tuttu başımı, öpüyor, öpüyor. Gözlerimin içine bakıyor... Uzun uzun ... Annemi bir daha hiç göremeyeceğimi o an anladım. Hissettim ... Her şeyden vazgeçip, sırt çantamı teslim edip eve dönmek istedim. Acıdım herkese ... Nineme ... Küçük erkek kardeşlerime ... O sırada müzik çaldı . .. Emir: "Açıl!! Vagonlara bin! .." Uzun süre el salladım ...
- Eve döndüm. .. Herkes hayatta ... Annem herkesi kurtarmış: dedemle ninemi, kız ve erkek kardeşlerimi Ben de döndüm ...Bir yıl sonra babamız geldi. Büyük ödüllerle döndü babam, ben de bir nişan, iki madalya getirdim. Buna karşın aile içinde en büyük kahramanımız hep annemdi. Herkesi kurtaran oydu. Aileyi, evi. .. En korkunç savaşı o vermişti. Babam, annemin önünde böbürlenmenin yakışık almayacağını düşündüğü için nişanlarını, nişan remizlerini asla takmamıştır. Ayıp, derdi. Annemin hiç ödülü yoktu çünkü ...Hayatta kimseyi annem kadar sevmedim ...
- Köyüme döndüm ... Evimizin önünde çocuklar oynuyor. "Benimki hangisi acaba?" diye düşünüyorum. Hepsi aynı. Saçlarını koyun kırpar gibi, kat kat kırpmışlar. Tanıyamadım kızımı, "Lyusya hanginiz?" diye sordum. Baktım, çocuklardan biri, uzun gömlekli, fırlayıp eve doğru koştu. Kıyafetlerine bakıp kız mı erkek mi ayırt etmek de zor. Yine sordum: "Lyusya hanginiz bakayım?" Parmakla gösterdiler, "şu giden" gibisinden. Böylece onun kızım olduğunu anladım.
Savaşta bütün ailemi kaybettim. Savaş bitti ama bekleyecek kimsem kalmadı ...
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.