Böyle bir kitabın Türkiye gibi bir ülkede basılmış olması bile hala inanılmaz geliyor bana. Bu kitap, yalnızca varolabilmesiyle bile benim gözümde oldukça değerli bir yer edindi kendine. İçinde 23 farklı yazardan, hepsi farklı tadlarda hikayeler yer almakta. Hepsinin ortak tadı, acı sanırım. Unutulmanın, görünmemenin, saklanmanın, utançla yaşamak zorunda bırakılmanın, yalnızlığın, sesini duyuramamanın, zaten sesini çıkartamamanın, anlayışsızlığın, cahilliğin ve daha nicelerinin acısı. Çünkü toplum, “iki kişi birbirini sevmiş işte, ne güzel!” veya “bize ne bundan!” diyememiş henüz. Aile de diyememiş-çoğu kez. Eh, bu sayede bu kitap uzun yıllar güncelliğini yitirmeyecek gibi görünüyor.