Kadınlar Ülkesi

Charlotte Perkins Gilman
“Kadınlar Ülkesi kadınların neler yapabileceğini incelik ve zarafetle anlatan, gülümseten bir ütopya.” —Marge Piercy “Altın Çağ bilimkurgularının tadını veren ve günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan bir eser.” —Joanna Russ Charlotte Perkins Gilman yaşadığı dönemin önde gelen hümanistlerinden ve kadın hakları savunucularından biri olmasının yanında feminist edebiyatın en önemli erken dönem temsilcilerinden. Yazıldıktan yaklaşık 65 sene sonra kitap formatında yayımlanabilen Kadınlar Ülkesi ise feminist ütopyanın ilk örneklerinden.
216 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1915
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Her Başarılı Kadının Arkasında Bir Kadın Vardır
Amerikan sosyolog, yazar ve aktivist bir feminist olan
Charlotte Perkins Gilman
Charlotte Perkins Gilman
’in 1915 yılında kaleme aldığı ütopik feminist eseri
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar Ülkesi
bana göre devrimsel bir şaheserdir. Nedenine gelecek olursam, 21. yüzyılda dahi ‘’feminizm’’ kelimesinin çoğu odalarda ‘’soğuk rüzgârlar’’ estirdiği reddedilemeyecek bir gerçektir. Buna rağmen, 100 yıl öncesinin toplumu göze
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sadece kadınların bulunduğu bir ülkede yaşamak ister miydiniz? Durun, öyle hemen cevaplamayın. O kadar da basit bir soru değil bu. Önce sorunun üzerinde düşünün, artılarını eksilerini tartın. Ve cevabınız hala olumlu ise, biletiniz Charlotte Perkins Gilman sponsorluğunda ücretsiz bir şekilde adresinize teslim edilecektir. İthaki Bilimkurgu
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Sadece kadınlar olsa...
Bazen sizlerin de düşündüğünüze eminim... Sadece kadınlar ya da sadece erkekler olsa ne olurdu? Devam edebilir miydik, kendimizi koruyabilir miydik? Yeterince haz almaya devam eder miydik yaşamdan? Ve daha nicesi... Hepsinin cevabını bulmak mümkün değil elbette, bir cevabı var mı o hiç belli değil. Yalnız bir yazarımız bu sorulardan bazılarını en
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İş Bankası Kültür Yayınları · 202115,7bin okunma
216 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
FEMİNİZYA’
Feminist sosyolog Charlote Gilman’ın 1915 yılında kaleme aldığı bir eser... Yani o zamanın şartlarıyla düşününce kadını korumaya yönelik atılan ilk cesur adımlardan biri olduğunu fark ediyoruz. İsminden de anlaşılacağı üzere sadece kadınların olduğu bir toplumdan söz ediyoruz. Burada erkeğe ihtiyaç yok çünkü döllenmesiz üremeyle kutsal
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma
216 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kadınlar Ülkesi, ismi itibariyle ilgimi çektiği icin gözüme çarpıp aldığım bir kitap olmuştu. Sadece kadınların yaşadığı bir ülkeye, üç Amerikalı adam keşif yapmak için gider ve bu anaerkil toplumun yaşayış tarzındaki düzen, dış dünyayla bir hayli kopuk olmalarına rağmen medeniyet seviyelerinin yüksekliği ve kadınların kız kardeşlik duygusuyla birbirine olan bağlılığı ve saygısı, bu üç adamı epeyce şaşırtır; ilk geldikleri sırada, ülkedeki kadınların bu kadar barışçıl ve sorunsuz bir şekilde yaşadıklarını gördükleri halde, illa ki bir arada yaşayan bu kadar kadının arasında bir sorun olabileceği düşüncesiyle bu mükemmel düzene şüpheyle yaklaşırlar. Konu itibariyle ilgi çekici bir kitap. Dönemin feminist ve hümanist kadınlarından olan Charlotte Perkins Gilman; feminist, ütopik bir dünyayı anlatıyor ütopik dememin sebebi bu kadınların yirmi beş yaşına gelince hamile kalıp kendi kendilerine çoğalmaları yoksa günümüzde ataerkiye göre az da olsa anaerkil toplumların da olduğu biliyoruz fakat o toplumlarda da fiziksel olarak yine de bir erkek gücü söz konusu.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Lamarck'ın ortaya attığı teoriden yola çıkarak zor zamanlar geçiren kadınların hayatta kalmak ve soylarının devamını sağlamak için bir tür modifikasyon ortaya çıkmış. (tabi bu sadece bir kadında ortaya çıkan bir durum) Sonrasında bu soydan gelen kadınlara genetik olarak aktarılmış bir eşeysiz üreme durumu var. Eşeysiz üreme gerçekleştiren İlk kadının yanında bulunan diğer kadınlar bu duruma ayak uyduramadığı için Darwin'e göre doğal seleksiyona uğrayıp yok olup gitmişler. Buraya kadar yazdıklarımın hiçbiri maalesef kitapta yok. Kitabın yazıldığı dönem düşünüldüğü zaman sperm bankaları falan beklemiyorum. Bu yüzden kitabımız bilimkurgu değil bir kurgu kitabı. Kitabın bir bilim kurgu olarak tasarlanmadığı ve amacının kadınlardan oluşan bir ülkenin daha barışsever ve daha düzenli olacağını anlatmaya çalışan feminist bir ütopyayla karşılaşıyoruz. Bir eleştiri daha yapmam gerekirse, kadınlar ülkesinden birçok kişinin haberdar olduğunu biliyoruz. Zaten bizim üç kaşifte bu bilgiden yola çıkarak bu ülkeyi arıyor. Fakat kadınların dış dünyadan bilgisi yok. Üstelik atletik, medeni bir toplum dışarı çıkmayı başaramamış. Burada da yazarın farkında olmadan içinde bulunduğu dönemin yargılarından kurtulmakta zorlandığını görüyoruz. Birde gerçek bir kadınlar ülkesi olsaydı bir şekilde dış dünyaya ulaşılarlardı.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Feminist edebiyat ve ütopya bağlamında oldukça başarılı bir kitap. İçerik anlamında aslında anaerkil bir düzeni yeniden düşünmüştür yazar Gilman ancak anaerkillik tecrübe edilmiş bir toplumsal yapı olduğu için ütopik bir yanı yok diyebiliriz aslında (Elbette bir ütopya üstüne kurulu ancak anaerkillik noktasında değil). Nihayetinde literatüre hakim
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · Otonom Yayıncılık · 201815,7bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İki bin yıldır erkeksiz yaşayan ama bebekleri olan bir ülke mi?
Bilim kurgu klasiklerinden olmasına rağmen, bilimle pek alakası olmasa da kurgusu oldukça ilginç bir kitap. Üç arkadaşın keşifleri sırasında karşılarına çıkan “kadınlar ülkesi” başta baya hayal gücüne dayalı fikir gibi gelde de onaylar nitelikte bilgiler edinince işin peşini bırakmak istememesiyle başlıyor konu.Gram inançları olamamasına rağmen,
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
~Kadınlar Ülkesi~
Kitabın değişik bir konusu var, ilgi çekici sürükleyici bir kitap. Kitabın sade bir dili var kolaylıkla okunabiliyor. Bilim kurgu sevenler için güzel bir kitap. Yazarın kitapta ki feminist ütopya anlatımı çok hoşuma gitti. Distopya ve Ütopya severlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Kitabın sadece sonu çok hoşuma gitmedi, yazar kitabın sonunu daha güzel bir şekilde bitirebilirdi ama yine de güzel bir kitaptı benim için. Sizlere de tavsiye ederim... "Kadınlar Ülkesi" devamı olan "Bizim Ülkemiz Kadınlar Ülkesi'nden Sonra" kitabını da en kısa sürede okuyacağım... ("Bizim Ülkemiz Kadınlar Ülkesi'nden Sonra" kitabını hemen araştırdım ama kitap her yerde tükenmiş, sahaflarda da çok pahalı inşallah uygun fiyata bulabilirim.) ~ Keyifli Okumalar ~
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Charlotte Perkins Gilman, ortaya koyduğu feminist ütopyasında zamanının ötesinde bir düşünce dünyasına sahip olduğunu kanıtlıyor. 1915 yılında tefrika edilen Kadınlar Ülkesi'nde, günümüz problemlerinin farklı çözümleri ele alınıyor ve tartışılıyor. Sadece kadınların yaşadığı, tamamen erdemli ve sevgi dolu bir dünyanın ele alınışının dışında eğitim, annelik, doğa, aidiyet gibi kavramların da ele alınıp eleştirildiğini görüyoruz. Kitapta Gilman, dönemin Amerikası ile kendi zihninde oluşturduğu Kadınlar Ülkesi'nin değerlerini karakterler üzerinden karşılaştırarak geniş bir eleştiri ortaya koyuyor. Kadınların bulundukları konum ve aslında bulunmaları gerektiği konum bu noktalarda çok iyi ifade ediliyor. Kadınlar Ülkesi'ni sadece kadın-erkek ayrımı olarak okumak bence yeterli olmayacaktır. Bence başarılı bir yönetim ile başarısız bir yönetimin de ne denli farklı sonuçlar doğurduğunu göstermesi açısından da başarılı bir kitap. Eğitim, doğa gibi evrensel değerlerin de nasıl maksimum verimle ele alınması gerektiğini örneklendiriyor Gilman. Bebeklerin ve çocukların "eğitim" denilen "zihne zorla yedirme" uygulamasından uzak yetiştiği bu ülkede okul kavramı yok çünkü yaşadıklari her ortam beyinlerini ve kişiliklerini bireysel farklılıkları göz önünde bulundurularak geliştirmeye uygun hale getirilmiş. Eğitimi bir şart halinde değil bir yaşam biçimi olarak uygulamışlar bu ülkede. Kolektif bir yaşam biçiminin, saygının, sevginin, kutsal anneliğin ne demek olduğunu kadın zarafetiyle ele almış yazar. Okurken hiç sıkılmadım, su gibi akıp gitti.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201815,7bin okunma

Yazar Hakkında

Charlotte Perkins Gilman
Charlotte Perkins GilmanYazar · 9 kitap
Amerikan edebiyatının etkili sesi Charlotte Perkins Gillman (1860-1935), feminist harekete yüzyıl dönümünde önemli katkılar yapan Amerikan geleneğinin önemli yazarlarından biridir ve feminist bir bilinçle yazan ilk Amerikalı (feminist) kadın yazar olarak kabul edilir. Din bilimcisi olan babası çocukken ailesini terk ettiğinden yalnız ve mutsuz bir çocukluk geçiren Gillman, yaşamı boyunca kadınlara uygulanan adaletsizlikleri eleştirmiş ve kadınların oy hakkını savunmuştur. Sanat öğretmenliği ve mürebbiyelik yapan Gillman, yazar olacağını sezdiğindeyse gönülsüzce evlenir. Ancak bir anne, ev idarecisi ve eş olarak yaşayacağı güçlükleri de tahmin eder ve evlendikten on bir ay sonra bir kızı olduğunda umutsuzluğa kapıldığından evliliğinde sorunlar yaşar. Annesi ve kocası ise, genç kadını depresyonu yenmesi için dinlenmesi gerektiğine inandırarak, tedavi için Philadelphia, Amerika'da döneminin kadınların sinir hastalıklarında uzmanlaşmış ünlü nörologu Dr. Sir Weir Mitchell'a gönderir. Histeri hastalarına verdiği dinlenme kürleriyle ünlü nörolog, Gillman'a altı haftalık yatak istirahatı verir ve entelektüel aktivitelerini kısıtlar. Eve döndükten sonra üç ay boyunca bu tavsiyelere uyan Gillman, zihinsel bir çöküntü olan "borderline" hastalığının eşiğine gelir ve nerdeyse çıldırır. Hayatını, isteksiz bir eş ve anne olarak yaşamakla, hevesli bir yazar olmak arasında geçirdiğini düşünür. 1888'de ise, evliliğinin deliliğine meyil verdiğini anladığı için boşanma davası açan Gillman, kızıyla birlikte Kaliforniya'ya taşınsa da ancak 1892'de resmen boşanabilir. 1900'de yeniden evlenen yazar, 1934'de eşinin ölümü üzerine kızının ailesinin yanına taşınır ve bir yıl sonra göğüs kanseri olduğunu öğrenince bunun üretken yaşamına engel olacağına inandığı için intihar eder. Gillman'ın boşandıktan sonra kaleme aldığı ve evliyken yaşadığı depresyonu otobiyografik öğelerle birlikte anlattığı "Sarı Duvar Kağıdı" adlı öyküsü de, Freud'un özgül nedenlerle oluşan nevroz tespitine uygun bir biçimde sinirsel buhranları yüzünden doktor tavsiyesi üzerine, kocasıyla birlikte dinlenmeye geldiği yazlık malikane de kocasından ve onun kız kardeşinin kontrol ve baskılarından uzakta, gizlice yazı yazmaya ve kitap okumaya çalışırken tamamen çıldırarak; evin sarı renkli duvar kağıtlarının desenlerinden dışarı çıkmak isteyen bir kadın olduğunu düşünen, yazar bir kadının hikayesini anlatır. Öykünün hemen başında, kocasıyla birlikte babadan miras kalan kolonyal bir malikaneye taşınan anlatıcı kadının, "perili ev" diye tabir ettiği ev, 19. yüzyıl romanslarını andıran bir atmosfere sahiptir. Patriarkal bir simge olan bu muazzam evin, kolonyal bir malikane olduğu gerçeğinin ilk olarak vurgulanması, Amerikan tarihinin köle ticareti geçmişine de işaret eder ve öykünün sonunda, anlatıcının ancak duvar kağıdının desenlerinde gördüğü kadın gibi delirerek özgürleşeceğini ima eder. Kölelerin özgürlük hareketiyle özdeşleşerek, kolonyalizm eleştirisi de yapan yazar, kadınların toplumsal cinsiyet öğretilerinin dışına çıkarak, özgürleşmeleri gerektiğini de savunur. Gillman'a göre bu bağlamda, siyah kölelerin hayaletleri de, Amerikan kadının bastırılmışlığında, susturulmuşluğunda ve nihayet deliliğinde açığa çıkacaktır. Hikayenin sonunda anlatıcı kadın, baskıdan kaynaklanan kendi şizofrenik bölünmesini yansıtır bir biçimde hem duvar kağıdını hem de kendi yazılarını kast ederek kocasına "Sonunda sana ve Jane'e rağmen çıktım! Ve, kağıtların çoğunu parçaladım, yani beni tekrar oraya kapatamazsın." der.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.