Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kadınlar ve Erkekler Nasıl Anlaşırlar

Nil Gün

Kadınlar ve Erkekler Nasıl Anlaşırlar Sözleri ve Alıntıları

Kadınlar ve Erkekler Nasıl Anlaşırlar sözleri ve alıntılarını, Kadınlar ve Erkekler Nasıl Anlaşırlar kitap alıntılarını, Kadınlar ve Erkekler Nasıl Anlaşırlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadece kendimizle ilgili bildiklerimizi biliyoruz. Ama bilinçaltımızda olan dehlizlerden, başkaları bizde gördüğü halde kendimizde göremediğimiz, söylense bile inkar etti­ğimiz kör noktalarımızdan habersiziz. Eğer görmeyi bilir­sek, yansıtma yoluyla kendimizi keşfetmenin acı-tatlı key­fini yaşarız. Ödülü ise yaşamı dolu dolu yaşamaktır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Gölge, "bilinçli ego"nun, karanlıkta olan yüzüdür. Bir insanın bilinçli egosunun cinsiyeti vardır. Erkek ve dişi. Ben bir erkeksem, projeksiyon yaptığım kişi, kadın da olsa erkek de olsa benim bir erkek olarak karanlık ve geliş­memiş özelliklerimi bana yansıtır. Ben bir kadınsam, projeksiyon yaptığım kişi, kadın da olsa erkek de olsa benim bir kadın olarak karanlık ve geliş­memiş özelliklerimi bana yansıtır. Gölgemle yüzleştiğimde bu hiç hoşuma gitmez. Bende güvensizlik duygusu yaratır ve kendimi saldırıya uğramış hissederim. Çünkü gölgem, bana dünyaya sunduğum kişi­liğimin karanlık yüzünü fark ettirir.
Reklam
Olgunlaşmak, hayatın somut boyutunu, soyut boyutuy­ la birlikte algılayabilmektir. O zaman ürettiğimiz zaman­ların da, dinlendiğimiz zamanların da değerini biliriz. Bir işin sonuna kadar gitmekle, akıntıya karşı kürek çekmek arasındaki ayrımı yapabiliriz. Bağımlılık ya da bağımsızlık yerine hayatın karşılıklı bağlılık ilişkilerini kurma ve sürdürebilme yetisini kazanırız. Yalnız olmak ile tek başına olmak arasındaki farkı bili­ riz. Kendimizi yalnız hissetmeden tek başına olmanın ya­ratıcı doğurganlığından haz alırız. Başarının ve başarısızlı­ğın daima bir arada olduğunu kabul ederiz.
Her şekilde, ister beyaz, ister siyah gölge olsun, gölgem bana kendime bakmamı söylüyor. O kişide gördüğüm özel­liğin onda olup olmamasına bakmaksızın dikkat etmem ge­reken iki nokta var: 1) Olumsuz tepkim bende olan ve düzeltmem gereken bir eksiklik olabilir. 2) Olumsuz tepkim, bende henüz olmayan ama gelişti­ rirsem beni zenginleştirecek olan olumlu özelliğimin ne ol­duğunun farkındalığını bana kazandırabilir.
Gerçekler basit. Zor olan kabullenmek. Daha da zor olan, kabullenmenin önünü açacak imkan­ları değerlendirerek kendimizle yüzleşebilme cesaretini göstermek.
Sayfa 127Kitabı okudu
Özellikle hayatın ikinci yarısında bize zıt karakterlerin değerlerini ve önceliklerini anlamak, farklılıkları kabul et­memiz açısından olgunlaştırıcıdır. Sadece kendi doğrularını mutlak doğru sanan, kendisine benzemeyen değer ve önce­liklere sahip insanları yargılayan insan ruhsal açıdan fakir­dir ve dar görüşlüdür. İnsanı insan yapan etik değerlere sahip olmasıdır. Ahla­ ki değerler toplumdan topluma, çağdan çağa, kültürden kültüre değişir ama etik değerler her çağda, her toplumda, her kültürde aynıdır. Etik değerlerle sürdürülen bir yaşam onurludur. Kişi hangi karakterde olursa olsun.
Reklam
Mistik, karakterinin özelliklerine uygun bir mesleği ko­ laylıkla bulamaz. Belki bir Mistik olarak kimlik oluştura­ bilir Anne ya da Dost karakterinin desteği olmadan doyum bulamaz. Çünkü Anne ve Dost karakteri onun insanlarla bağlantı kurmasına, sağlıklı egosunu ve özgüvenini güç­lendirmesine yardım eder.
Kimi erkek, göremediği şefkat ve ilginin acısının bede­ lini kadınlara kötü ve baskıcı davranarak ödetmeye çalışır. Aslında bedel ödetmeyi istediği kişi annesidir. Hayatındaki kadınları "cezalandırırken" o, annesini cezalandırıyordur. Kimi erkek, çocukluğunda yeterince alamadığı ilgi ve şefkati bulabilmek için ideal anne arayışına girer. Bu erke­ğe idealindeki kadını tanımlaması söylendiğinde tüm ka­rakterlerin bileşimi olan bir kadını hayal eder. Ama öyle bir kadın yoktur. Ve arayış sürer.
Mistik: Kolektif bilinçdışı ve bilinçaltı ile olan ilişkisi­ni bilir. Ama bunu ne reddeder ne de abartır. "Bilme" yete­ neğini yaratıcı, yararlı ve yol gösterici olarak kullanmayı bilir. Düşünce ve duygularını uyumlu hale getirip, mesajla­rını ulaştırabilmek için odaklanmayı ve üretken olmayı ba­şarır. Görünmeyeni ve bilinmeyi görünür ve bilinir kılar. Başkalarının psikolojik ihtiyaçlarına olağanüstü duyarlıdır. Bu konudaki yeteneğini "kendine özel" bir şey olarak sunmamaya özen gösterir.Mistik, kadın karakterleri içinde en zor anlaşılanıdır. Özellikle Mistik/Dost kendine yeterlik konusunda özel bir çaba göstermelidir. Dost: İlişki yaşamak ile ilgi göstermek arasındaki farkı ve insanlara bunu hissettirebilmeyi bilir. (Bu cümleyi an­cak gelişkin bir Dost anlayabilir). Daha şefkatli, daha az tutkulu olur. İlişkilerinde ilham verici ve geliştiricidir. Ne­yin ilişkiye ait, neyin olmadığını bilir. Dost/Mistik, Dost/Amazon'a göre daha aklı havada ve sorumsuz olarak algılanır. Kadın karakterlerinin en uçarısı olan Dost/Mistik, yaşamının sorumluluğunu almaya ve yaşam amacını belirlemeye öncelik vermelidir.
Dört yin karakteri (Dost, Mistik, Ebedi Çocuk ve Filo­ zof) hayatı gittikçe genişleyen yatay konumdaki çember gibi algılar. Eşitlikçi ve liberal yaklaşımları ile bilgiye ve birebir ilişkilere önem verir. İlerlemek daireyi büyütmektir, yukarı tırmanmak değil. Geri insan ile gelişkin insan ara­sındaki fark çemberin yarıçapıdır. Rekabet ve başarı yarışı onları motive etmez. Toplumsal yapının ve sistemin bu kavramlara önem verdiğini bilir ama yine de onlar için çok fazla önemi yoktur. Yin karakterleri, yaşama kendilerinden farklı bakan ka­ rakter yapılarının olduğunun farkındadır. Sevdiği işi yaparak mutlu olmak, hobilerine zaman ayırmak ile mücadele ve başkalarıyla yarış sonucu kazanı­lan maddi başarı, konum ve güç sahibi olmak arasında ya­pılacak seçimde tercihi genellikle birinci seçim olur. Çocuklara kendi bireyselliklerini bulmaları için özgür­ lük tanınmalıdır. Evlilik partneri seçimi, birlikte olmaktan zevk almak, seks, karşılıklı destek, sevgi ve iletişim, eğlence arkadaş­lığı ve ideali paylaşmak gibi kriterlere göre yapılır. Bunla­rın yanında para, konum gibi şeyler de olursa ne ala. Ama şart değildir. Ayrıca toplumsal baskıya direnebildiği ölçü­de evlilik kontratı da şart değildir. Gerçek evlilik, gönül birliğine dayanır. Bu birlik bitti mi evliliğin sürmesi de gerekmez.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.