You can find Oldest Kadınların Cenneti books, oldest Kadınların Cenneti quotes and quotes, oldest Kadınların Cenneti authors, oldest Kadınların Cenneti reviews and reviews on 1000Kitap.
Emile Zola'nın yazdığı Rougan-Macquart serisinin 11 no'lu kitabı. Kitap değişik zamanlarda ve farklı yayınevleri tarafından ''Kadınların Saadeti, Paris Yıldızı, Aşkların En Güzeli'' isimleriyle de Türkçeye çevrilerek basılmıştır. Kitap, serinin 10 no'lu kitabı olan ''Apartman''ın devamı olma özelliğini bariz bir şekilde taşımaktadır.
Yazar bu
Kadınların Cenneti, Rougon Ve Macquart Dizisinin on birinci kitabı. 1883 yılında yayımlanmış. Yirmi yaşlarındaki Denise Baudu’nun, iki kardeşiyle birlikte Paris’e gelmesiyle başlıyor hikaye. Tanıdık bir isim, Plassans Papazı romanının haylaz çocuğu, Apartman romanının çapkın genci olan Octave Mouret bu romanda da karşımıza çıkıyor.
Roman 19. Yüzyılda küçük perakende iş yerlerinin yerine çok daha büyük mağazaların yaygınlaştığı bir dönemi ve büyük mağazaların içerisinde oluşan insan ilişkilerini ortaya koyuyor. Büyük işletmelerin, küçük işletmeleri yutmaya çalıştığı, insanların büyük balık küçük balığı yutar prensibine göre hareket ettiği sevimsiz bir dünya. İnsani değerler ile kapitalizmin kuralları arasında gidip gelen insanlar. Apartman adlı romanında ev hayatları üzerinden anlatılan toplumsal ilişkiler, bu romanda bir iş yeri olan mağazalar üzerinden göz önüne seriliyor.
Romana Kadınların Cenneti adı verilmesindeki neden ise, büyük mağazalarda sunulan tüketim malzemelerinin çoğunluğunun kadınlara hitap etmesi, acımasız rekabet ortamında fiyatların ucuzlaması ve gerekse müşteri olarak elde ettikleri itibar, olsa gerek. Moda ve kadınlar arasında ki gösteriş yarışının beslediği bir süreç bu.
Roman’ın 1922, 1930 ve 1943 tarihlerinde filmleri çekilmiş. 2012 yılında BBC Radio 4 tarafında radyo tiyatrosuna da uyarlanmış.
Çağının adamı olduğunu tekrarladı. Gerçekten de, çağımızın çalışmaya bu kadar elverişli olduğu bir döneminde, herkesin gelecek için çırpındığı günümüzde bir şeyler yapmadan oturmak için insanın ya vücutça bir sakatlığı ya da ruhsal sorunları olmalıydı.