Kadınların Tarihi 1.Cilt Sözleri ve Alıntıları
Kadınların Tarihi 1.Cilt sözleri ve alıntılarını, Kadınların Tarihi 1.Cilt kitap alıntılarını, Kadınların Tarihi 1.Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oğlanlar kadar kız çocukları da eğitmek, onlara adaleti, ölçülülüğü ve cesareti öğretmek sadece mümkün değil, gereklidir de. Bazıları, cesaretin sadece erkeklere uygun bir konu olduğunu söyleyebilir; fakat ben bu görüşe katılmıyorum. Kadınlar da erkekçe davranabilirler...
Kadınlar bazı başka ifade biçimlerinden neredeyse tamamen dışlandılar: Bilimden, daha büyük ölçüde tarihten ve her şeyden önce de felsefeden.
Sayfa 13Kitabı okudu
21. yüzyıldayız ya biz!! aloo kime diyorum?
Ne zaman bilgi ve iktidar söz konusu olsa, ne zaman tartışma
kenti yönetme rolünü üstlenen filozoflara dönse, kadınlar es geçi-
lir
Sayfa 94
Şölen, Platon tarafından yazılmış bir eserdir.
Şölen’de, Sokrates'in onay verdiği aşk teorisi, bir kadının, bir rahibe olan Diotima'nın ifade ettiği teoridir. Bu teoriye göre, aşk sorunu dolaysız erotik arzu ve haz düzeyinden çıkarılıp “daha yüksek” bilgi arzusu düzeyine yerleştirilmiştir.
Filozoflar, teologlar, hukukçular, doktorlar, ahlakçılar ve eğitimciler kadınları tanımlama ve uygun davranışlarını tarif etme çabalarından bıkıp usanmadılar. Kadınlar, her şeyden önce sosyal konumları ve görevleriyle tanımlandı. Rousseau, Emile'in beşinci kitabında, kitaba adını veren kahramanı için kurguladığı kadın olan Sophie'yi
Gelin Alma Evliliği..
"Çocuk katili baba" teması, kadının kocasının ailesine bir mal olarak girdiği bir evlilik biçiminin kalıntılarıyla inşa edilmiş "ideolojik saray" olabilir mi?
Antik Yunanistan'da Evlilik
Soğuk kentler tarihi tepip kendi aile yapılarını korumaya ve yurttaşlığı toprak
sahipleriyle sınırlamaya çalıştılar. Sıcak kentler ise, kendilerini tarihte yaşayanlar olarak kavradılar. Ayrı-aile yapısından uzaklaştılar ve
yurttaşlığı sınırlamayı reddettiler. Soğuk kentlerde kentsel mülkiyete bağlı gelin, kendi şahsının ve payının efendisiydi; sıcak kentlerde ise toprağa değil, nakit çeyize bağlıydı ve kendi kocasının vesa yeti altında sürekli bir sabi muamelesi gördü. Biraz farklı ve belki
de daha kışkırtıcı bir biçimde koyarsak, kadınlar demokrasi icadının baş kurbanlarıydı...
Sayfa 250
Yedi yaşına kadar kız ve oğlan çocukları oldukça benzer bir şekilde yetiştirilirdi. Ne var ki, bu noktadan itibaren bir kız çocuğunun hayatı, tamamen müstakbel evli kadın ve anne rolüyle belirlenirdi.
İskenderiyeli Philon, eril dediği zeka ile dişil dediği hissi ayırt ettiğinde, Yunanlıların cinsel farklılık kavrayışının önemli bir yönünü, Plutarkhos'un gizli hakikatle ilgili düşüncelerinde ve Platon'un maieutike fikrinde de görülebilen bir yönü özetler. Gerçek bir eğitim alamayan kadınların, hemen hemen dirençsiz elde edilebilirliği ya da hakikatle ilgili olarak geçirgenliği, içine almak olan cinsel istidatlarıyla bağdaşan bir geçirgenliği cisimleştirdiği düşünülürdü.
Beceri ve yeterlilik gerektiren çok az faaliyet kadınlara atfedilirdi: Pek çok geleneksel toplumda olduğu gibi, bu faaliyetler dokumacılığı, ev idaresini ve çocuk bakımını kapsıyordu.
Sayfa 66Kitabı okudu
Herodotos şunları yazıyordu: "Tarzları ve adetleriyle Mısırlılar, insanoğlunun alışılmış uygulamalarını tersine çevirmiş gibiler. Örneğin, kadınlar pazara gidip ticaretle meşgul olurken, erkekler evde kalıp bez dokurlar."
Genel olarak kadınlara pek önem verilmezdi: Cumhuriyet dönemindeki nüfus sayımları, sadece varis olarak askeri vergileri ödemekle yükümlü olan kadınları kapsardı.
Roma cumhuriyet dönemi.Kitabı okudu
"Kadınlar evlenirler ve dua edenlere, çalışanlara ve savaşanlara hizmet ederler." Aristoteles'in ve aslında genel olarak erkeklerin görüşleri de çoğunlukla aynıydı; kadınların görevleriyle ilgili bu görüş, yüz yıllar boyunca fazla değişmedi.
"Bir kadınla fazla konuşmayın." Bu ilke şöyle cilalandı: "Bilgeler, kendi karınla fazla konuşma, komşunun karısıyla daha da az konuş der." Bu, şu düstura kaynaklık etti: "Kadınlarla çok fazla konuşan kişi kötülüğü davet eder, Yasa'yı incelemeyi ihmal eder ve cehennemi boylar. "