Kadınsın Korkma

İkbal Gürpınar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Allah, kadını asla aşağılamamışken kadın-erkek ayrımı yapmadan açık açık ayetlerde her iki cinse de emir ve yasaklar buyurmuşken, ilk emrin "Oku!" değil de sanki "Dinle!" olduğunu sanıp dolayısıyla okumayıp hep ondan bundan dinlediğimiz için bunun tersini düşündük. Erkek ve kadının birbirleri üzerinde hakları olduğunu ama herhangi bir üstünlükleri olmadığını, üstünlüğün ancak takvada olduğunu Rabbimiz bize bildirmişken akıl sahibi mü'minler olarak bu konudaki tavrımızı belirlemede yegane ölçünün Kur'an olması bizim için en doğru yolken biz ne yaptık ? Her hal ve şartta bize gelen rivayetlerin Kur'an la çelişip çelişmediğibe bakmak ve ona göre amel etmek Allah'ın rızasına en uygun yöntem değil mi ki hep "Şu hoca söylüyorsa doğrudur..." deme tembelliğini tercih ettik. Şunu unutmayalım ki ortada Allah'ın kitabı varken hiç bir rivayetin kitabın üstünde bir değeri olmaz, olamaz.
Gerçek İslam kadına değer vermiş, onu kalıplara sokmamış, eve hapsetmemiş. Ama biz bunları bilmedik hiç. İki kutup da bizi istediği yere çekti. Gerçekleri öğrenebilmek için araştırmak, ilk emri yerine getirip okumak, tefekkür etmek, idrak etmek gerekliydi. Birçoğumuz bunu yapmadı. Kim ne derse inandı. Sözde şeyhlerim peşinden gitti. Kimi dinsizliği tercih edip kendileri gibi beyni uyuşturulmuş kişileri peşinden cehenneme sürüklemek isteyenlerin oyunlarına geldi.
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Kadının yolculuğu çetin... Ama değil mi ki "Bizi Bir Duyan Var"! Bizim görevimiz, bizi duyan o Yüce Varlığı tanımak, O'nun gözündeki değerimizi, bize yüklediği anlamları kavramaya çalışmak ve buna göre yaşamak. Kendini bilmezlere verilecek sağlam cevaplara sahip olmak...
Düşünsenize, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen bir toplum, İslam'la şereflenince insana ve kadına en yüksek değeri veren bir noktaya gelmiş.
Erkek ve kadının birbirleri üzerinde hakları olduğunu ama herhangi bir üstünlükleri olmadığını, üstünlüğün ancak takvada olduğunu Rabbimiz bize bildirmişken, akıl sahibi mü'minler olarak bu konudaki tavrımızı belirlemede yegâne ölçünün Kur'an olması bizim için en doğru yolken biz ne yaptık? Her hal ve şartta, bize gelen rivayetlerin Kur'an'la çelişip çelişmediğine bakmak ve ona göre amel etmek Allah'ın rızasına en uygun yöntem değil mi ki hep "Şu hoca söylüyorsa doğrudur..." deme tebelliğini tercih ettik? Şunu unutmayalım ki, ortada Allah'ın kitabı varken hiçbir rivayetin kitabın üstünde bir değeri olmaz, olamaz.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.