17. yy sonlarının Amerikasında geçen bu kurgu roman, masum insanların din adamlarının bağnazlık dolu düşünceleriyle cadılıkla suçlandığı, büyücülük yapma ve gelecekten haber verme gibi gerekçelerle de Salem mahkemelerince bir çırpıda idam edildiği, insanlığın bu yüz kızartıcı dönemlerinden birinin, ilkgençlik yıllarındaki bir kızın gözünden anlatımını içerir.
Roman, inceleme türünde değerlendirilmesi mümkün olmayacak şekilde, herhangi bir tarihsel gerçekliğe yada geçmiş mahkeme kayıtlarına dayandırılmaksızın, tamamen kurgu olarak kaleme alınmış. Bu durum kitabı, kızılderili kabilelerini yok etme mücadelesi devam eden, kendi iç savaşı filizlenmeye başlayan, henüz kolonileşmekte olan Amerika’nın küçük bir kasabasına taşınan Galli bir ailenin yediği toplumsal baskıyı, kasaba kültürünün dayatmalarını ve zayıf karakterli insanlarca yapılan haksızlıkların aileyi sürüklediği acıları, küçük bir kızın gözünden aktarılmasına indirgiyor ve belki biraz da sıradanlaştırıyor. Açıkcası romandan “cadılık”, “büyücülük” gibi ifadeleri çıkardığımızda ve romanın geçtiği dönemi 300 yıl kadar ileri sardığımızda da geriye kalan ve kitaptan okura geçenler hemen hemen aynı şeyler olurdu.
Kitap, tarih yada inceleme türünde değildir. Bir “Peynir ve Kurtlar” değildir. Ailesine yapılan haksızlıkları naif kavrayışıyla kendi küçük kozmografyasına yerleştirmeyi deneyen küçük bir kızın buyurgan hikayesidir.
