Yaz: Sevgi Sayısı

KafkaOkur Dergisi - Özel Sayı 3 (Temmuz-Ağustos 2021)

KafkaOkur Dergisi
Güzel bir sabah, bir fincan kahve, biraz umut, karşılıksız sevgi.. Yetmez mi? Yeter be..
Sayfa 16 - Atakan ÇelikKitabı okudu
Üstüne bastığımız şeylerin kırılgan olabileceğini unutuyoruz bazen. Önemsemeden yolumuza devam ediyoruz, birlikte olduğumuz her şeyi ezerek.
Dönüşümü kendinden başlatmanın tam sırası!
İnsan ile hayvan arasındaki bu sevgiyi deneyimlemek için illa evde bir hayvan besliyor olmak da gerekmiyor. Bu sevgi koşulsuz, karşılıksız ve bir nevi bedava. Sokakta yolun kenarına sandviçinden bir parça bırakabilirsin, sıcaklarda suyundan bir yudum koyabilirsin. Yok mu? Kaldırımın kenarından sana fırlayıp bacaklarına dolanan kediye tatlı bir ses tonuyla cevap verebilirsin. Sana kendini sevdirmeye çalışan, kuyruğunu neşeyle sallayan o köpeğin kulaklarının arkasını kaşıyabilirsin. Evde artan yemekleri ayırıp yakında bir yere bırakabilirsin. "Şurada aç gibi gözüken bir köpek gördüm. Bir kapta su ve varsa bir parça ekmek verebilir misiniz?" dediğinde ne kadar çok restoran ve kafenin gönülden yardımcı olduğuna şaşırırsın.
Sayfa 35
Müziğin, şarkıların bizi bir süreliğine gerçek dünyadan çekip kendi hikâyelerine taşımak gibi büyülü bir tarafı var.
Sayfa 10 - Merve ÖzdolapKitabı okudu
İyi ki varlar ♡
İnsan, kendini en sevmediği anda bile gözleri dola dola, içi titreyerek sevebilir tüylü -veya tüysüz- dostunu. En çok da öyle zamanlarda o güzel hayvan geçer insanının karşısına, gözlerinin derinliğine bakar, "Sorunu tam olarak anlamasam da kendini iyi hissetmediğini hissettim. Ben seni seviyorum ve buradayım," der gibi sokulur, belki bir öpücük kondurur.
Kendimizi dünyanın merkezine koymaktan bir süreliğine vazgeçtiğimizde başkalarının hislerine, düşüncelerine ve arzularına da yer kalıyor. Dinlemeye, duymaya ve anlamaya başlıyoruz.
Müziğin, şarkıların bizi bir süreliğine gerçek dünyadan çekip kendi hikâyelerine taşımak gibi büyülü bir tarafı var.
Tomris Uyar durumu çok güzel özetlemiş.
"...saydığı kadınla sevişmeyi doğru bulmayan, seviştiği kadını saymamayı ilke hâline getiren erkekler arasında yaşıyorsanız içinizdeki aşk tohumundan vazgeçmeyi deneyebiliyorsunuz. Çiçekleri suluyor, kedileri doyuruyor, kitap okuyorsunuz."
Söz konusu fizyolojik ihtiyaçlar olduğu zaman bunu dile getirmekte daha rahatız sanki. "Susadım.", "Üşüdüm.", "Yoruldum.". Bunları söylerken çoğunlukla zorlanmıyoruz fakat "Seni seviyorum.", "Sana ihtiyacım var.", "Sana yardım etmek istiyorum.", "Ben çok değerli ve önemli biriyim." cümlelerini söylerken duraksıyoruz.
Her şeye yetişmeye çalışırken, hiç yetişkin olamadan, kendini tanıyamadan, asla kendisi olamadan, sönüp giden öyle çok ömür var ki...
Resim