Güney Kafkasya’nın aniden dünya gündemine oturduğu bir dönemde Vicken Cheterian’ın kitabının yayınlanması için daha iyi bir zamanlama olamazdı. Yazar, konuyu hem bölgenin derin bir bilgisine sahip içeriden biri olarak hem de bir gazetecinin eleştirel sezgilerinin yanı sıra bir bilim adamının çetrefilli tarihsel ve politik sorunlar üzerine tarafsız fikirlerini sunan bir dış gözlemci olarak da ele alır. Anlatısını Sovyetlerin çöküşü ve Ermenilerin, Azerbaycanlıların, Gürcülerin, Abhazların, Osetlerin ve Rusların birbiriyle çatışan ulusal projeleri bağlamına yerleştirir. Çatışmayı, eski bir çatışma ya da kaçınılmaz görmek yerine Cheterian kaçınılmaz görüneni olası kılan hem koşulları hem de olasılıkları göz önüne serer. Analiz ve yorumları boru hatlarından politikacılara kadar geniş bir yelpazede yer alır ve okuyuculara, devlet liderlerinin genellikle çarpık söylemlerinin arkasında yatan güdülerin en iyi anlatımını sunar.’
