Onun eski hayatı hakkında duyulanlara inanmak güçtü.
Akşamları az ateşli mangalın başında hafif hafif sallanan, gayet yavaş sesle konuşan, kendisine bir şey söylendiği zaman ilk önce anlamayarak insanın yüzüne saf bir gülümsemeyle bakan, sonra bir cevap verebilmek için gözlerinin
kenarını buruşturup alnını gererek kendini zorlayan bu adamı başka türlü, mesela r*kı masası başında tasavvur etmek
elden gelmiyordu.