Masalları dinlediğimiz topraklar değişir de, masallarda iyinin kötüyle mücadelesi değişmez. Gönül iyinin kazanmasından yana; kötüyü üslubunca alt ediş öyküleri anlatır dil. Diyarlar ötesinden anlatılagelen masallara dönüşür zaman aktıkça. Kahramanların isimleri değişir, yatağında şırıl şırıl akan derelerin can verdiği topraklar değişir, bir tek iyiliğin muzaffer oluşuna inançla beslenen vakar değişmez. Sabır, selamete varır nihayetinde.
Yazarın derlediği masallar bu topraklardan. Çocukluğumuzda keyifle dinlediğimiz 'Bremen Mızıkacıları' , 'Ali Baba ve Kırk Haramiler' gibi masalların yansımaları var içlerinde. Ve tabi ki vazgeçilmezimiz 40 gün 40 gece süren, kimselerin doymadık diyemediği sofraların olduğu düğünler.. :)
Artık hayatta olmayan komşu ninemle, yoldan geçerken selamını bacak kadar olan bendenizden esirgemeyen hacı dedemden dinlemiş gibi oldum masalları.
Keyifli okumalar efenim...
