Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü

İsmail Keskin
Mahallenize vakum bombası düşse... Yurdunuzdan sürgün edilseniz... Kirli savaşta masum bir çocuk olsanız... Turist olarak gezdiğiniz ülkeye mülteci olarak sığınsanız... Ve yanınıza bir avuç toprak parçasından başka alacağınız hiçbir şeyiniz olmasa! Siz ne yapardınız? Rima'nın artık bu dünyada sahip olduğu tek eşya üzerindeki pembecik entarisiyle pabuçlarıydı. Bilinmeze doğru çıkacakları sürgün yolculuğunda yanına alabileceği ne bir valizi ne bir çantası ne bir poşeti vardı, ne de bunların içini doldurabileceği eşyası. Sadece entarisinin küçücük cepleri. Sarılıp vedalaşabileceği bir insan ya da bir meyve ağacı da yoktu. Köşede dikenleri ve rengini yitirmiş çiçekleriyle boynu bükük duran bir kaktüs sadece... Dikenlerine aldırmadan ve hiç tereddüt etmeksizin kaktüs çiçeğine sarıldı, dibinden bir avuç toprağı pembe entarisine doldurdu. "Güle güle kaktüs! Güle güle Suriye!" İsmail Keskin, yanı başımızdaki kirli savaşta yitip giden mülteci çocukların hikâyelerine omuz veriyor. Halep'ten Antep'e, oradan İstanbul'a, oradan da Edirne ve Meriç'in öte kıyısındaki Evros'a uzanan bu roman, son üç yılda mülteciler ve insan hakları ihlalleri üzerine yazılmış raporlardan yola çıkarak kurgulandı. Savaşın milyonlarca kişiye yaşattıklarına kelimelerle şahit olurken, barışın ve hayatın değerini içinizde hissedeceksiniz. "Savaşa karşı herkes bir şey yapabilir!" diyeceksiniz. Ve bakalım güzel yüzlü ürkek ceylan Rima'yı ve Kaktüs ailesini kurtarabilecek misiniz? Ya da kurtaracak mısınız? Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü Halep-İstanbul, tarihçi yazar İsmail Keskin'in ikinci romanı. Tıpkı ilk romanı Hediye Evdoksia gibi bu roman da okuyucuya "Neden savaşa karşı hayatın yanında yer almalıyız?" sorusunun cevabını sunuyor. İsmail Keskin'in arşiv ve rapor belgeleri arasında bir dedektif titizliğinde çalışabilme yeteneği ve kurgu zekâsı romanı, tarihe not düşülecek bir anlatıya dönüştürüyor. Bir solukta okuyacağınız bu belgesel roman, size Halep ve İstanbul arasında kan ve gözyaşıyla döşenmiş olan "mültecilik" yolunu gösterecek. Bu roman savaş vahşetinin aileler ve çocuklar üzerindeki silinmez izleri hafızalarımızdan silinmesin diye yazıldı! Okuduktan sonra bir daha asla "Bize ne!" diyemeyeceksiniz!
Yazar:
İsmail Keskin
İsmail Keskin
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.Sayfa Sayısı: 104Basım Tarihi: 2015Yayınevi: Hayykitap
ISBN: 9786055181871Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
İnsanın insana yaptığı en büyük rezillik ! İsmi Suriye. Bir anda değişiveren hayatlar... Markete gidip geri döndüğünde parçalanmış bir ceset olan anneni gördüğünü düşün, küçük kardeşini... Ama sen ölmediğin için hâlâ nefes aldığın için bir şekilde yaşamanın yollarını arıyorsun. Küçük Rima kardeşinin ölü bedenini gördüğünde “ kimsenin kardeşi böyle ölmesin” diyor. Yazarın anlatımı akıcı ama teknik yönden problemleri olan bir kitap fakat yine de vicdanı olan her insanın gözlerine yaşları toplayacak bir hüzne sahip.
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünüİsmail Keskin · Hayykitap · 201576 okunma
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Suriyeli mültecilerin yaşadığı olayların televizyonda ve gazetelerde görülen kısmı kadar olmadığını iyi anlatan kitap. Okuyan herkesin vicdan muhasebesi yapmasını sağlayacak güzel bir anlatım. (Spoiler içerir) Ah Kamal. Canım çocuk. Yapayalnız yeni bir başlangıç yapmak zorunda bırakılan ve ailesinden sığınabileceği bir kişi bile kalmayan Kamal. Beni derinden etkiledin...
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünüİsmail Keskin · Hayykitap · 201576 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bu kitabı okuyunca mültecilerin haberlerde gördüklerimizden daha kötü bir yaşamı olduğunu, geride bıraktıklarını, yaşadığı duyguları daha iyi anlıyorsunuz. En azından vicdanı olan herkesin içinin sızlayacağına eminim.
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünüİsmail Keskin · Hayykitap · 201576 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Kaybolan insanlar , vakum bombası, kaktüs...
Kitap, yazar İsmail Keskin 'in İstanbul 'dan Edirne ' ye giderken otobüste gördüğü Suriyeli bir kız çocuğundan etkilenerek bir hikaye kurgulamasıyla başlıyor. Küçük kızın ne adını ne de hikayesini biliyor. Onların umuda yolculuk diye yola çıktılarını ama ölümün buz gibi kollarına koştuklarını sınırlarla ilgili çalışmalar yapan arkadaşından
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünüİsmail Keskin · Hayykitap · 201576 okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
Savaş dili,dini,ırkı ne olursa olsun her yerde aynı .Acılar ortak dil.Kitabı okurken içim acıdı...
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünüİsmail Keskin · Hayykitap · 201576 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kaktüs
“İşte o noktadan sonra bombanın etki alanındaki canlılar için yaşam şansı kalmamıştır. Çoğu daha ilk basınçta ciğerleri parçalanarak can verir. Ciğerleri parçalanmayanlar çoktan aşırı derecede yanıcı olan serpintinin aleviyle tutuşmuş ve yanarak can vermiştir. Bu ikisinden de kurtulmayı başaran varsa, serpintideki zehirli gazı solumanın sonucunda ölecektir.” Suriyedeki binlerce aileden sadece bir tanesi Sabbar (Kaktüs) ailesi. Ve bir gecede değişen hayatları. Mülteci olmanın ne olduğunu, hayatta kalma mücadelesinin nasıl olduğunu bir çocuğun gözünden hikayeleştiren, kısa ama upuzun bir kitap. Hem siz okuyun, hem çocuklarınıza okutun.
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünü
Kaktüs Çiçeğinin Sürgünüİsmail Keskin · Hayykitap · 201576 okunma