Kitap, bir serinin 3.sü olmasına rağmen, ilk okuduğum Rita Hunter kitabıydı. Serinin ilk ikisini okumadım diye biraz tereddütle başladımsa da arada ilk kitaplarda geçen karakterler dışında bir yabancılık hissetmedim. Onlar da zaten baş erkek karakter Stephan'ın yakın arkadaşları konumundaydılar.
Mahlas kullanılarak bir Türk yazar tarafından yazılmış tarihi aşk romanı demek doğru bir açıklama olacaktır. Yazar, ingiliz-iskoç aristokrasisini ve kültürünü en az yabancı bir yazar kadar sağlam resmetmiş. Cinsel unsurların ve ilişkilerin de bol olduğunu düşünürsek bir Elizabeth Hoyt ya da judith m. Kadar ileriye gitmiş ve sanki onlardan birinin yazdığı kitabı okuyormuş gibi hissettirdi bana. Sade dil, akıcı ve sürükleyici bir olay, klasik bir bencil, katı, çapkın Kont ve sade, masum, saf ama hırçın bir iskoç kız arasında geçen hoyrat bir aşk hikayesi anlatılıyor. Bu tür kitapları ard arda okumanın iyi olmadığını, çünkü bir süre sonra kitaplarını birbirini tekrar ettiğini düşünüyorum. Bu açıdan aralıklar okunabilecek, çerezlik, kafa dağıtmalık başarılı bir roman.
