Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (sas.) şöyle buyurmuştur: "Allah'a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez." Tirmizi, Da'avat, 65.
Sevgili Peygamberimiz'in (sas.) çokça yaptığı bir dua ile bitirelim:"Ey Kalpleri bir halden diğer bir hale çeviren Rabbim, benim kalbimi senin dinin üzere sabit kıl." Ben kendisine, "Ey Allah'ın Resulü neden bu duayı çokça yapıyorsun?" diye sordum. Şöyle buyurdular: "Hiç kimse yoktur ki onun kalbi Allah'ın parmakları
arasında olmasın, dileyenin kalbini düzeltir, doğru yola kor, dileyenin de kalbini kaydırır, yoldan çıkar." Hadisin ilk ravisi Mu'az
Enes ibn Malik'ten rivayetle Resulullah (sas.) şöyle buyurmuştur: "Kulun kalbi istikamet üzere olmadan, imanı istikamet üzere olamaz; dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet üzere olamaz. Şerrinden komşusu emin olmayan kişi cennete giremez."
Ahmed ibn Hanbel, III, 198.
Sizden , hayra çağıran , iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük azap vardır. (Ali İmran 104-105)
Kimselerin gelip geçmediği bir dağ başında yalnız olsak bile bayram edeceğiz, çünkü bayram içimizdedir; bir mümin, bayramını gittiği yere götürecek kadar güçlü bir insandır. Bayramı şenlendirecek de bizleriz.
Hz. Peygamber'in dilinden sadakayı şu şekilde tarif etmek mümkündür: Sadaka, kişinin Rabbine, kendine ve bütün insanlara karşı sadakatini gösteren her davranıştır. Yani sadaka, sıdk üzere olan sadıkların davranışıdır.