Mirac, bir yükseliştir. Fiziğin metafiziğe, bedenin ruha, ruhun sahibine, kulun Allah'a yükselişidir. Beşerîlikten insanlığa yükseliştir. Müslümanlar bu yükselişi tıpkı Resul-i Ekrem (sas) gibi ancak O'nun razı olacağı bir hayatı yaşayarak gerçekleştirirler.
Yol kesmenin en kötüsü, insanın Allah'a, Peygamber'e, doğruya, güzele, hakka ve hakikate giden yolunu kesmektir. Yol açmanın en güzel çeşidi de insanın, doğruya giden yolunu açmak ve bu yoldaki engelleri kaldırmaktır.
Sözlükte birlik demek olan tevhid, sadece Allah'ın varlığına ve birliğine iman değildir. Tevhidin bireysel ve toplumsal boyutları da vardır. Aklın ve kalbin birliği, ruhun ve bedenin birliği, ferdin ve toplumun birliği gibi tüm birlikler tevhid inancının yansımalarıdır.
Bugün yeryüzünde Müslümanların sahip oldukları camiler, Hz. Peygamberin başlattığı ve İslam medeniyetinin parlak devirlerindeki fonksiyonları icra edemez olmuştur. Uzun zamandır mescidin ruhu hayattan hayat mescidin rundan kopmuştur. Tarihsel süreç içerisinde mescidlerin mabede dönüşmesiyle yetim hakkı gözetilmeden namazların kılınmasıyla mescidin fonksiyonları aşınmaya başladığı gün, İslam toplumları zayıflamış ve güçten düşmeye başlamışlardır. Mescidler ibadet merkezi olarak toplayıcılığını, cami özelliğini yitirdiği gün müminlerin kalpleri ülfeti ve kardeşliği unutmuş ve toplumsal çözülme başlamıştır.