İktisat, klasiklerden neoklasiklere ve Keynesciliğe doğru ilerledikçe, giderek "uzun dönem" tahlillerinden uzaklaştı. Neoklasikler "kısa dönem", Keynescilik de "çok kısa dönem" denge sorunlarıyla ilgilenir oldular. Oysa, üretiği faaliyetlerinin ekolojik denge üzerindeki sonuçları ancak uzun dönemde anlaşılabilirdi.
"Burjuvazinin vesayet altında tuttuğu halkları aldatmak için kullandığı sözcüklerden, içerikten en yoksun ama en etkin, dolayısıyla da en zararlı olanı, hiç şüphesiz kalkınmadır."
P. P. Rey
Gerçekten azgelişmiş ülkeler ileri sürüldüğü gibi yatırım yapacak kaynaklardan yoksun mudurlar? Yoksa kaynaklar üretimi ve geliri artırıcı yatırımlar yerine verimsiz amaçlar için israf mı edilmektedir?
"Sömürgeleşmiş aydın" kendi ülkesinin "geriliğinin" farkına varan, ama entellektüel-bilimsel bağımlılıktan ötürü bu geriliğin gerçek nedenlerini kavramakta başarısız kalan bir "aydın"dır.