İsrailoğullarını kendilerine emrolunanı yapmaktan geri bırakan şey, kalplerinin katılaşmiş olmasıydı. Kalplerinin katılığı Allah'ın emrine asi olmaları hususunda şeytanın işini oldukça kolaylaştirmiştir.
Başımıza bir imtihan geldiğinde kendimize çekidüzen veriyorsak; bu, kalbimizin yumuşadığının alametidir.
Eğer, imtihan bizi ıslah etmiyorsa; bu, kalbimizin katılaştığının ve şeytanın çalışma alanı olduğunun alametidir…
Kalp katılığı gibi bir illete yakalanmış birisinin, kalbi incelten öğütleri dinlerken veya dinliyormuş gibi yaparken nefsini bu tür nasihatlere muhatap kılmaktan kaçınması zarar olarak kendisine yeter. Bundan daha fenası ise hastalığını başkalarında görüp manevi tedavi hükmündeki öğütlere hiçbir ihtiyacının olmadığına inanmasıdır. Bu anlayıştaki birisi kendi dışındaki insanların birçoğunu helak olanlar diye görmeye başlar. Oysa helak olmakla itham ettiği insanlar değil ama bu hâliyle kendisi helak olmaya daha yakındır.