Cath nefesini tuttu.
Önündeki manzaranın bir illüzyona dönüşmesini bekledi. Son bir sihirli numara daha. Bir imkansız daha.
Çünkü bu gerçek değildi. Gerçek olamazdı. Birazdan uyanacağı bir kabustu. En ince ayrıntısına kadar mürekkeple çizilmiş bir resimdi.
Bu...
Jest.
Kesilmişti. Yaralanmıştı. Ölmüştü.
Biri katil olur, diğeri şehit. / Biri taç giyer diğeri delirir
Eli, çamur olmayan bir şeye dokundu. Çamur gibi soğuk değil ılık ve ıslak bir şeye. Gerçek bir şeye. Fazla gerçek.
''Bu imkansız,'' dedi. '' O bir şey yapmadı. O masumdu. O...''
Boğazından bir hıçkırık yükseldi.
''Haklısın.Masumdu,'' dedi Hapkacı. O kadar alçak sesle konuşuyordu ki güçlükle duyuluyordu. ''Şehitler genelde öyledir.''
Bugün sizlere Ay Günlükleri serisinin yazarı Marissa Meyer'in ilk bağımsız kitabı olan Kalpsiz'le geldim. Çoğu kişi bu kitabın Ay Günlükleri'nin yanında sönük kaldığını iddia etse de ben kitabı sevdim. Ama tabii ki bir seçim yapmamı isterseniz kesinlikle Ay Günlükleri derim ama Kalpsiz de gayet güzeldi. Şimdi girişi fazla uzatmadan kitabın konusundan bahsedeyim;
Ana karakterimiz Catherine Pinkerton, hepimizin Alice Harikalar Diyarı'ndan bildiğimiz Kupa Kraliçesi aslında. Bu arada kitap bir Alice Harikalar Diyarı'nda uyarlaması vee ben bu tarz kitapları cidden aşırı seviyorum. Neyse. Kitapta, Cath'in kötü namlı Kupa Kraliçesi olmasından çok önceyi okuyoruz. Onun hayallerini, arkadaşlarını okuyoruz. Onun aslında kalpsiz biri olarak doğmadığını, yalnızca yaşadıklarının onu bu hale getirdiğini okuyoruz...
Benim yorumuma gelecek olursak ben kitabı sevdim ve farklı buldum. Marissa Meyer'in dili gerçekten çok güzel ve akıcı. Okurken asla sıkılmıyorsunuz. Eğer bana sorarsanız, bence bu kitaba bir şans vermelisiniz. Özellikle fantastik kitapları sevenlerin çok seveceğini düşünüyorum.