1970’li yılların İzmir’i… Dik merdivenleriyle denizi ve insanları birbirine kavuşturan eski Rum mahallesinde yaşayan bir avuç bekleyici… Kaderini komşu evlerin penceresinde birleştirmiş iki hüzünlü kadın, hayatın anlamını aşkla çözmeye çalışan bir çocuk ve aşk için ölmekten çekinmeyen savaşçı bir adam…. Günümüzün İstanbul’u… Denize nazır köşkünde, nefretini bir bastonu yere vurarak tüm dünyaya haykıran bir anne. O bastonun tehditkâr sesinin yankısında kaderlerinin yer değiştirdiğini bilmeden yaşayan üç kadın… Zamana ve apayrı hayatlara, çaldığı şarkılar ve söylediği sözlerle köprü olan, özgürlüğün ve yalnızlığın ateşli savunucusu bir radyocu… Ve hepsi bekledi… Kimi, gidenlerin dönüşünü… Kimi, dönmeyenlerin ölüşünü…  Melike, güllü sedirde ayaklarını altına topladı. Canan, iyi bir kırmızı şarap seçmek için mahzenin kapısındaydı. Rüzgâr usulca esip Derman'ın kıvırcık saçlarını karıştırırken, Lucia, parlattığı son gümüş parçayı da vitrindeki yerine kaldırıyordu.  Suna, radyoyu kapattı. Başucundaki kitaba uzanırken ellerine ilaç sürmediğini fark etti. İncecik atıştırmaya başlayan yağmur altında Fuat, merdivene oturdu ve bir sigara yaktı. Firuze Hanım, pırlanta taşlı saatinin kelepçesini ve saçlarının topuzunu açıp yatmaya hazırlanırken, Nergis için mahrum bir geceyi daha sessiz bir sabaha başlamanın vakti gelmişti.  Bir bekleyici nasıl beklemesi gerektiğini bilir. Bekleyiş ne kadar uzun sürerse, hasret o kadar anlamsızlaştırır zamanı. Saatler ve beklenenin yüzü birbirine karışır. Her şeyi unutulur o'nun; bir tek bakışı unutulmaz. O unutulsa, zaten bekleyici olunmaz.  Herkes birini bekledi. Kimi, gidenlerin dönüşünü... Kimi, dönmeyenlerin ölüşünü...  (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Jale Demirdöğen
Jale Demirdöğen
Tasarımcı:
M. Aytek Yıldırım
M. Aytek Yıldırım
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 31 dk.Sayfa Sayısı: 336Basım Tarihi: Haziran 2018Yayınevi: Nemesis Kitap
ISBN: 9786056402739Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yazarın kalemiyle 'Kabul' kitabıyla tanışmıştım. O kadar çok beğenmiştim ki yazarın kalemiyle daha önceden tanışmış olanlar bu kitabını da mutlaka okumam gerektiğini söylediler. Tabii ki ben de hemen okudum. Bu ikinci kitap da yine beni kalemiyle büyüledi Yazar öylesine güzel,akıcı, naif yazıyor ki su gibi akıp gidiyor. Yazarımız bu kitabıyla 1970' li yılların İzmir'in de Fuat ile Melike' nin aşkına, Melike' ye aşık Derman' a, Kaptan Galip' in hasretiyle yanıp tutuşan Nergis' in hayatlarına tanıklık ederken günümüz İstanbul' un da ise denize nazır köşkünde yaşayan Firuze Hanım, kızı Canan, torunu Dilem ve evin üvey kızı Lucia' nın hayatlarına tanıklık edeceksiniz. Bu iki hayat arasında muhteşem bir bağ kurmuş sevgili yazarımız. Mutlaka ama mutlaka tavsiyemdir. Yazarın yeni kitapları ile tanışmak için sabırsızlanıyorum Kitaplarla ve sağlıkla kalınız efendim. (23/10)
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
2012 yılından beri kütüphanemde olan bu kitabı bu zamana kadar okumadığım için ve okurken ilk 50 sayfasında sıkılıp bırakmayı düşündüğüm için beni sonradan çok pişman eden bir kitap oldu. Kitabın karakterlerini oturttuktan sonra kitabın ortalarında başlayan asıl olaylarla kitaptan başımı kaldırmak istemedim ve beklenmedik gelişmelerle kitabı okudukça elimden bırakamaz oldum. Çok güzel bir kitaptı....
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitap oldukça sürükleyici ve güzeldi. Altı çizilesi o kadar çok cümle vardı ki, kitabın çizik içinde kalmasına kıyamadığım için çizmedim. Jale Hanım'ın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum ve yazarla tanışmamış olanlara kesinlikle tavsiye ediyorum. Konusuna gelince ; kitap 1970 yılı İzmir ve 2009 yılı İstanbul olmak üzere iki farklı dönemi anlatıyor. 1970'lerin İzmir'inde Melike ve Fuat'ın aşkları yanısıra dönemdeki komşuluklar, sevgi anlayışı da okurken beni eskilere, büyüdüğüm mahalleye götürdü açıkçası. 2009 yılında ise İstanbul'da yaşayan Firuze Donatti'nin aşkının intikamı için kızı Canan ve sevgilisi Özgür'ün, hizmetçileri Lucia'nın ve daha hangi hayatları, nasıl değiştirdiğini okurken çok etkileneceksiniz. Aşkı uğruna bütün bu hayatları değiştirmek ne kadar doğru? İçinde gerçekten sevgi olan bir insan bu kadar taş kalpli olabilir mi? Aşk, uğrunda feda olduğun mudur ya da feda ettiklerin midir? Tüm bunları merak ediyorsanız bence Kan Ağacı'nı mutlaka okumalısınız.
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öyle bir roman kurgulamış ki yazar kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar okumuyor adeta yaşıyorsunuz ve kitap bittiğinde sanki sevdiklerinizden ayrılmış gibi üzülüyor ve aynı zamanda da güçleniyorsunuz. Evet güçleniyorsunuz. Belki de bu yüzden okuduktan yıllar sonra bile yeri benim için apayrıdır. Romanımızın konusu 1970’lerin o samimi,
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Geçmiş ve şimdiki zaman arasında geçen başta iki hikaye gibi görünen ve tek bir hikayede buluşan bir roman. Çok etkileyici ve sürükleyici. Yazarın kelimeleri su gibi akıyor sanki hikayenin içinde. Kitabı anlatmak zor aslında. Hani anlatılmaz okunur derler ya işte öyle bir kitap “KAN AĞACI”. Uzun bir süre etkisinden kurtulamadım. Hele de son bölümünde akıttığım gözyaşlarımdan bahsetmeyeceğim. Aşkı, sevgiyi, özlemi, tutkuyu ve yıllar geçse bile asla dinmeyecek acıyı ve bir sevdayı anlatıyor “KAN AĞACI” Jale DEMİRDÖĞEN’in yazdıkları ile tanışmak çok guzeldi. Kan Ağacı, içimizdeki korkularla, mutluluklarla, nefretlerle, sevgilerle, bencilliklerle ve kaybolmaya başlamış insanlığımızla yüzleştirdi beni. Radyocu Özgür’ün kısımları terapi gibiydi mesala. Okuyan herkes bu terapiye katılacak ve belki de kendine bile itiraf edemediği şeyleri fark edecek, okuduğu yere bırakacak tüm soru işaretlerini ve tüm cevaplarını. Jale Demirdöğen “bekleyici” kavramıyla da tanıştırıyor bizi. Nasıl güzel bir sözcük ve nasıl da güzel bir keşif! "Bir bekleyici nasıl beklemesi gerektiğini bilir. Bekleyiş ne kadar uzun sürerse, hasret o kadar anlamsızlaştırır zamanı. Saatler ve beklenenin yüzü birbirine karışır. Her şeyi unutulur o'nun; bir tek bakışı unutulmaz. O unutulsa, zaten bekleyici olunmaz. Herkes birini bekledi. Kimi, gidenlerin dönüşünü... Kimi, dönmeyenlerin ölüşünü..." Kısacası Nemesis Kitap'tan çıkan bu şahaseri okumamak büyük bir kayıp olur. #kanağacı #jaledemirdöğen
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
#kitapyorum #Kanagaci #JaleDemirdogen Zakkum çiçeğinin diğer adıdır Kan Ağacı. Zehirli olduğu için bu isim verilmiştir. Halk arasında "zıkkımın kökü " ifadesi de burdan gelir. Kitaba isminin verilme sebebi hem çiçeğinin güzelliği hem de kökünde barındırdığı zehir bakımından hayata benzetilmesi sanırım. Kitapta her bir karakterin bir hikayesi var. Yalnızlığına aşık bur adam Özgür, annesinin gölgesinde büyümüş Canan, aşkının bedelini hayatıyla ödeyen Fuat, mutluluğu gozpinarindaki yaşla her daim bekleten Melike, sevdigi adam her an gelecek temennisiyle yaşayan Nergis, paraya tapan Firuze, vefayı ve fedakarlığı iliklerine kadar yaşayan Derman, savrulup gitmiş sahte hayat yaşayan Suna... Eski Türk filmleri tadında bir kitap. Çok hüzünlü bölümlerle kaybolmuş değerleri anımsatıyor. Olay örgüsünu kitabın ortalarına gelinceye kadar tahmin edebiliyorsunuz. Yine de elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Yazarın vurucu sözlerinin payı var bunda. Kitapta en çok etkilendigim karakter Derman oldu. Vefayi, karşılıksız sevgiyi, fedakarlığı temsil etmesi bakımından... Mutlu sonla biten hikaye okumak isterseniz bu kitap tavsiyemdir.
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
#kitaporumum Kan Ağacı - Jale Demirdöğen 339 Syf. Nemesis Kitap Kitap grubunda Yasemin ablamın tavsiyesiyle almıştım kitabı. Öyle sürükleyici öyle güzel bir kitap ki Kan Ağacı.. Çok güzel bir kurgusu vardı kitabın. 1970lerin İzmir'inde bir Rum mahallesindeki hayatı anlatıyor. Bekleyicileri... Melike ölen kocası Fuat'ı, Nergis denizlerdeki Kaptan aşkını.. 12 yaşındaki bakkalın oğlu Derman platonik aşkı Melike'yi... Fuat abisini.. Fuat ve Melike'nin aşkı, hayatın zorlukları yüzünden ölen kocası Fuat ile onun armağanı doğacak olan bebekleri doğduktan sonra Melike'nin de ölmesiyle son bulmayacaktır. 40 yıl sonra kandırılan diğer hikayedeki(2010 İstanbul'undaki )kızı Eylül tarafından tekrar açığa çıkacaktır. Öyle güzel kurgulanmıştı ki dün yaklaşık 170 sayfa kalmıştı bitmeye 3-4 saat boyunca akşam yerimden kalkmadan bitirebildim. Öyle duygusal, öyle güzeldi ki. Çok güzel anlatılmıştı içindeki olaylar, aşk, bekleyiciler, Melike ve Fuat'ın tablosu, Nergis ve Kaptan'ın aşkı ,İzmir'deki tarihi asansör, radyocu Özgür, Suna... ''Eylül hep önce gelir, hazan hep daha sonra'' en sevdiğimiz ay Eylül yaşanırken sonrasında gelen sonbaharla her şey biter.. Şiddetle tavsiye ediyorum herkese.
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Uzun zamandır böyle etkileyici bir kitap okumamıştım. Bizi Fuat ve Melikenin hayatlarına misafir ettiğiniz için teşekkür ederim. Onları tanımak gerçekten çok güzeldi
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkes birini bekledi. Kimi, gidenlerin dönüşünü... Kimi, dönmeyenlerin ölüşünü.... . Jale Demirdöğen'in kitaplarını okuyanlar bilir, kitapları ruha dokunur. Hikaye ile öyle bir butunlesirsin ki satırları okurken   karakterlerle  sevinir, onlarla  üzülürsün.  Kitabı  okuyup bitirdikten sonra ise yüzünde gülümseme ile içindeki burukluk uzun süre senle birlikte kalır. Işte yine öyle hissettiren muhtesem bir Jale Demirdöğen  kitaplarından  birisiydi Kan Ağacı. Okurken beni benden aldı.O anlatım, seçilen kelimeler, yapılan tasvirler... O kadar çok yerinde ağladım ki   Hele Fuat'in caresizligini, o en son yağmurda islanmasi ve  merdiven sahnesi...  Sanki oradaydım.  Melike'nin  hüznünü, Nergis'in  sevdiklerini sahiplenisini, Canan'in  kendini bulma çabasını, Suna'nin pişmanlığını, Lucia'nin bir avuç  sevgiye muhtaç halleri ve Küçük Derman'in  dermansız kalmalarını... Unutkan'i da unutmamak lazım. Radyo programı ve müzik seçimleri de şahaneydi. Daha neler neler. Her bir karakterin hikayesi özeldi. Yüreklere dokundu. Daha ne diyeyim. Okuyun okutun. Okunmayı kesinlikle hak ediyor.
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bitti... 1970'lerin İzmir'i ile 2009'un İstanbul'unu ilmek ilmek işleyerek birleştirmiş yazar.. İlk 100 sayfa ağır aksak ilerledi,sonra durduramadım sayfaları... İçime işledi... Tek kelime ile harikaydı yüreğine kalemine sağlık Jale Demirdöğen
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Jale Demirdöğen’i ilk kez Kan Ağacıyla tanıdım. Muhteşem bir kalemi var. Her cümlesinde derinlik var. Her cümlesi farklı kapılar açıyor ve içselleştirene kadar derin düşüncelere daldırıyor. Aşkı, hırsı, kini, hırsı, şefkati, muhabbeti ... tek tek yaşatıyor. Mekanları, kahramanları yüreğiniz de hissediyorsunuz. 1970’lere sonra 2009’lara tarihi bir yolculuğa çıkıyorsunuz adeta. Çok başarılı. Keyifle okunacak eserlerden.
Kan Ağacı
Kan AğacıJale Demirdöğen · Nemesis Kitap · 2018147 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.