Kan Revan İçinde sözleri ve alıntılarını, Kan Revan İçinde kitap alıntılarını, Kan Revan İçinde en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elit tıp hocaları, ağızları sımsıkı kapalı, katı bir terapötik nihilizm benimseyebilirdi: Tıp insanların hangi hastalıktan öldüğünü bilebilir ama onların ölümüne mani olamazdı. Aile hekimleriyse ister istemez bir şeyler yapma zorunluluğu hissettiler. Bu, on dokuzuncu yüzyıl ilaç firmalarının piyasaya sürdüğü güçlü yatıştırıcılara, anal- jeziklere ve narkotiklere neden her geçen gün daha fazla başvurul- duğunu açıklıyor. 1806'da morfin terkibinin ortaya çıkışı ve 1853'te hipodermik şırınganın keşfi sayesinde güçlü uyuşturucuların (1898 de Bayer firmasının ürettiği eroin dahil) hastalara kolaylıkla veril- mesi mümkün oldu. 1869'da kloral hidrat uyku ilacı olarak kulla- nılmaya başladı: Barbital (Veronal) 1903'te, fenobarbital 1912'de ortaya çıktı. En azından ağrıyı gidermek mümkün olmuştu, ama birçok vakada baş gösteren müptelalık pahasına.
"Nüfus artışının yarattığı baskı yaygın bir kıtlığa ve yetersiz beslenmenin artmasına neden oldu. Yetersiz beslenmesine, parazitlerle içli dışlı olmasına ve salgın hastalıklardan bitap düşmesine rağmen insan ırkı hastalıkların saldırılarına karşı tamamen savunmasız olmadığını kanıtladı. Salgın hastalıkları atlatıp hayatta kalanlar birtakım antikor korumaları geliştirir; dolayısıyla uzun vadede en uyumlu olanın hayatta kalması bağışıklık sistemlerinin daha da gelişmesi ve insanların mikroorganik düşmanlarıyla birlikte yaşamasına olanak tanıması anlamına gelir... Darwinci adaptasyonlar ölümcül felaketlerin şiddetini bu şekilde azaltmış olabilir."
Nightingale yurtdışında hemşirelik okudu Kaiserswerth'te üç ay bulundu, Paris'te Merhamet Hemşireleri'nin yanında kaldı. Times muhabiri W H. Russell'ın Kırım'dan gönderdiği o korkunç raporlar yaralı İngiliz askerlerinin bakımının eğitimsiz erkek hizmetlilerce yapıldığını ortaya koyunca, savaş bakanı Sidney Herbert, Nightingale'den oradaki işleri yoluna koymasını istedi. Nightgale, otuz sekiz hemşireyle birlikte İstanbul-Üsküdar'daki kışla hastanesine gitti. Yaptıkları büyük bir muhalefetle karşılaşmasına rağmen altı ay içinde hastane koşullarını değiştirdi ve ölüm oranı yüzde 40'tan yüzde 2'ye düştü. "Lambalı kadın "ın bu olağanüstü başarısı 1856 'da hemşirelik eğitimi tasarısının imzalanmasıyla sonuçlandı.