Eskiye, çok eskiye bakınca adı “altın şehir” anlamına gelen, bugün İstanbul’un en meşhur semtlerinden biri çıkar karşımıza. O zamanlar “Chrysopolis” demişler, biz bugün “Üsküdar” diyoruz.
Rivayet odur ki Pers istilacıları Anadolu’dan elde ettikleri ganimetleri saklamak için burayı seçince adı da altın şehir olmuş. Bir diğer görüşse daha masum; adını,güneş batarken kıyılarında olışturduğu güzel renkten almış diyor.
İlk ismi sonradan değişip söylenişi bugünküne daha yakın duran “Skutari” olmuş. Buradaki imparatorluk askerlerinin kalkanlarını kaplayan deriye Yunanca “skitos” denirmiş ; bu kelimenin de oradan türediği düşünülüyor. Bizans döneminde ise “Skutari” askeri kışla anlamında kullanılmış ve bu kışlaların olduğu bölgeye “Skutarion” adı verilmiş. Bir başka görüşse, yüzyıllar önce Kızkulesi’nin karşısında Skutarion Sarayı’nın yer aldığını ve bu ismin de saraydan geldiğini söylüyor. Üsküdar adı ise İstanbul’un fethinden sonra verilmiş. Farsça “geçit,uğrak yer” anlamına geliyor.