Yıldızlara bakmak,olacakları okumak,kayan yıldızların düştüğü yeri görmek,ayların en duru gecelerini bu mini ışık kirpileriyle oynayarak geçirmek güzel bir iştir.
Ötekiler ya kul ve mahluk olmanın ve hareketin icabettirdigi inceliği anlayarak küçülmüşler;yahut da dünya,hayat ve topluluk şartlarına inememek hastalığından ölmüşlerdir ve böylece nesilleri ancak iskeletler nesli olabilmiştir.
"Dilediğin yüzü seç!" deselerdi ne daha güzelini arardım ne daha beyazını.
Onu alıkor, ötekileri bırakırdım.
Benim yüzüm güzel bir yüz değildir fakat yüzler içinde bana en çok yakışanı, odur... Ve aynalar için değil benim içindir.