Kadını önce fahişe ederler, sonra ahlakısızlıkta itham ederler
Açlıktan ölmemek için siz erkeklerin çok sevdiği, ama biz kadınların bin bir eziyetle karşı karşıya olduğu fahişeliği meslek edindim...
..Sevmediğin insanı okşamak, onunla sevişmek nasıl da ağır, iğrenç bir işmiş. Yaşlı bir tüccara, avukata, papaza, kayıkçıya, abbata hizmet ediyorsun. Üstelik seni incitiyor, göz verip ışık vermiyorlar. Kalkıp elbise kiralıyorsun, sonra birden şerefsizin biri onu yırtıp seni borca sokuyor. Bazen de biriyle yatıp para kazanıyorsun, öbürü zorla elinden alıyor. Memurlara sana dokunmamaları için rüşvet veriyorsun. Gelecekteyse seni ancak yaşlılığın korkunç kimsesizliği, hastalıklar, çöpte gömülmek bekliyor.
Düşündüğünü açıkca, gönlün istediği gibi yazmaktan daha güzel ne ola bilir ki. Bu insanın erişe bileceği en yüksek mertebelerden biridir. Bizim İtalyadaysa yalnızca düşünmediğini yaza bilirsin.