Kankelebeği

Pınar Yılmazer

Quotes

See All
Sözcüğü mırıldanırken, gözleri, Mona Lisa'nın ünlü gizemli gülümsemesi gibi gülüyor mu yoksa ağlıyor mu anlaşılması güç bir ifadeyle boşluğa takılıyor, ama aslında içindeki yağmura yenik düşmemek için canını acıtacak kadar dişlerini sıktığını sonradan fark ediyor. Nil'siz hiçbir şey tam değil. Her şey eksik kalıyor onsuz! Sevinçleri eksik kalıyor, hüzünleri daha acıtıcı. Bazen gülüyor ama içi donuk sanki. Ruhunun diğer yarısı da onunla gitti. Nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsın teninin çok altında bir yerlerde derin bir boşluk, bir burukluk kalacak hep. Nil hep orada olacak, bunu biliyor... Nereye kaçabilir, ne kadar uzaklaşabilir Nil'in özleminden?! Kelebekler tek kanatla uçabilir mi?!
Nil'in dışındaki bir başka kadını, Nil'i sevdiği gibi sevebilir miydi? Aynı coşkuyu, aynı parıltıyı, aynı yoğunluğu yakalayabilir miydi? Nil gibi derin, anlamlı bakabilir, Nil gibi tatlı gülümseyebilir miydi bir başkasının gözleri? Bir başka kadının elleri Nil gibi dokunmasını bilir miydi? Kim gecenin bir vakti onu güldürmek için sokağın ortasında parende atardı? Hangi kadını ufak bir oyuncakla bile mutlu edebilirdi? Kim ona balonlarla koşarak gelirdi? Hangi kadınla pastanın tabakta kalan sosunu sıyırmak başlı başına bir eğlenceye dönüşürdü? Hangi kadınla şarap içmek bu kadar baş döndürücü olabilirdi? Ve... diye içinden geçirdi: Hangi kadını, söz konusu olan sadece ufacık bir umut da olsa sonsuza dek beklemeyi göze alacak kadar sevebilirim! Hangi kadını?... Sevemezdi! Bir tek, yalnız Nil'i sevmişti, sevebilirdi böyle!
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.