Kant’ın Teorik Felsefesi Üzerine Yazılar

Kant’ın Şemsiyesi

H. Bülent Gözkân
9/10
6 Kişi
22
Okunma
6
Beğeni
1.274
Görüntülenme
Düşünmenin tarihi içinde Kant’ın konumu istisnaidir. Kendinden önceki tüm felsefi düşünce geleneğini eleştirmiş, büyük ölçüde bunları tersine çevirmiş, o geleneğin kavramlarının anlamını kendi sistematiği içinde dönüştürmüş, yeni kavramları felsefi düşünmenin içine dahil etmiş, sonuç olarak en genel anlamda varlığı, varolanları, doğayı,Tanrı’yı, insanı “görme” biçimimizi köklü bir şekilde değiştirmiştir. Kant’ın köklü bir şekilde dönüşüme uğrattığı önceki “görme” biçimlerinin temelleri büyük ölçüde Platon ve Aristoteles tarafından atılmıştır. Bu iki büyük düşünür, hem kullandıkları kavramlarla hem de yepyeni bir varlık anlayışıyla kendilerinden önceki bilgeliğe ve hayata dair tüm düşünce, duygu ve imgeleri öylesine köklü bir biçimde dönüştürmüşlerdir ki, kendilerinden sonra gelen kuşaklar yaklaşık 2000 yıl boyunca varlığı, varolanları, Tanrı’yı, insanı, insanın yönelimini, ahlâkı ve en genel anlamda hayatın anlam ve değerini onların açtığı şemsiyenin kapsamı altında düşünmüş ve değerlendirmişlerdir.Hıristiyan felsefesi ve İslam felsefesinin ve belli ölçüde teolojilerinin de kavramsal ve fikrî çerçevesi zaman içinde Platon ve Aristoteles tarafından tüm varlığın üzerine açılmış o şemsiye tarafından etki altına alınmıştır. 1781’de Saf Aklın Eleştirisi’nin yayımlanmasıyla Kant bu büyük şemsiyeyi kapatmış,varlığın, varolanların, Tanrı’nın, insanın, ahlâkın, insanlar arası ilişkilerin yeni bir “ışık”altında görülmesini sağlamıştır. Kant’ın, “zaman”ı varlığın bir hâli olmaktan çıkartarak,“ben”in veya “ben”in zihninin bir formu olarak konumlandırması, tüm düşünce tarihinin en önemli kırılma noktalarından birisidir. Bu aynı zamanda, kendinde, aşkın bir hakikat olduğunun reddedilmesi anlamına da gelir. İnsanın merkezde olduğu ve insanın kendi faaliyetleri sonucunda tesis edilen hakikat ki, artık transandantal hakikatten söz ediyoruz, aşkın, insanın düşünmesinden bağımsız kendinde hakikatin yerini almaktadır. Kant’ın kendi açtığı şemsiyesiyle gelen bu yeni anlayışın diğer önemli bir sonucu, ahlâkın yegâne dayanağının insan olması, ahlâk yasalarının hiçbir aşkın veya teolojik referans olmaksızın insan tarafından formüle edilebilmesinin önünün açılmasıdır.Böylelikle siyasetin, hukukun ve tarihin de yeni bir “ışık”la görülebilmesi mümkün hâle gelmiştir.
Yazar:
H. Bülent Gözkân
H. Bülent Gözkân
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 22 dk.Sayfa Sayısı: 260Basım Tarihi: 5 Ekim 2018Yayınevi: Yapıkredi Yayınları
ISBN: 9789750843426Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
260 syf.
·
Puan vermedi
Kant
Kant okumak herzaman zor olmuştur ama bu kitap biraz daha anlaşılabilir anlatıma sahip. Okuyunca bitiyor mu?hayır. Bir daha okumak gerekli. Biraz daha Kant okumak biraz daha zemini hazırlayıp tekrar okumalı belki bir daha.
Kant’ın Şemsiyesi
Kant’ın ŞemsiyesiH. Bülent Gözkân · Yapıkredi Yayınları · 201822 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
52 günde okudu
Kant'ın Şemsiyesi
Çok uzun bir süre boyunca, görme şeklimiz, Platon ve Aristoteles'in kurmuş olduğu felsefe sistemi aracılığıyla sağlanmıştır. Buna Bülent Hoca Platon-Aristoteles'in şemsiyesi diyor. Bu şemsiye Descartes'ten sonra kapanma işaretleri vermiş olsa da, Kant ile birlikte yeni bir şemsiye ortaya çıkmıştır: Kant'ın Şemsiyesi. Descartes'te hala gördüğümüz
Kant’ın Şemsiyesi
Kant’ın ŞemsiyesiH. Bülent Gözkân · Yapıkredi Yayınları · 201822 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Türkiye'de Kant'ın teorik felsefesi üzerine yazılmış en kapsamlı, en güzel kitaplardan biri diyebilirim. Sayın Gözkân, anlaşılır bir şekilde Kant'ın felsefesini güzel bir şekilde anlatmış. Kesinlikle felsefeyle ilgilenen herkesin okuması gereken bir eser.
Kant’ın Şemsiyesi
Kant’ın ŞemsiyesiH. Bülent Gözkân · Yapıkredi Yayınları · 201822 okunma