Kapak Kızı Üçlemesi 1 Kitap

Kapak Kızı

Ayfer Tunç
< “Saatlerdir Şebnem'in hatırasını konuşuyoruz, bir ölünün arkasından konuşur gibi” >
Reklam
< “Fazla içki içince sırlar duvarları delerdi.” >
“Neden hâlâ hiçbir cevap hayata uymuyordu?”
< “Bağlar zayıflıyordu, aşk da bağların en dayanaksızıydı. Zaman geçtikçe hayat hayali bastırıyordu.” >
Reklam
Klasik, yurdum insanı
< “Bütün insanlar gibi yalnızlıktan korkuyor olmalıydı dedesi. Buna son zamanlarda bir de ölüm korkusu eklenmişti. Bu yüzden mi ansızın dindar biri olmuştu.” >
Sizce?
“Küçük insanı büyük insandan ayıran şeyin ne olduğunu sordu kendine”
Geçer nasıl olsa, hep geçiyor, dedi içinden, her şeyin acısı geçiyor. Unutuyor insan. Unutmaktan kolay ne var.
İşini iyi yapan,iyi yaparken çok sıkılan,ama yine de belirlenmiş hedeflere ulaşmadan hayatını değiştirmeyi düşünmeyen insan.Yolun bir kısmı katedildiğine göre,geri dönmek zarar getirirdi artık.
Reklam
"Hayatın tek doğrusu yoktu, hayatın birkaç ya da birçok doğrusu da yoktu, hayatın sayısız doğrusu, sayısız yanlışı vardı, her hayat tekti, benzersizdi. "
Sayfa 208Kitabı okudu
Anılar dayanıksızdı. Zamanla unutulabiliyor, yeniler eskileri unutturuyordu.
Sayfa 82
Bu, razı olmaktı. Hayatın getirdikle­ rine razı olmak, onlarla oyalanmak, hatta bir tür tembellik. Uzun, yok edici bir tembellik. Bu insanlar neden muhafazakâr olmasınlar? Belki de sahiden mutluydular, küçük şehirleri aşacak hayalleri yoktu, vardıysa da çoktan unutmuşlardı.
Bu kasabalarda şimdi, kadın berberleri kasabanın dışarlıklı hanımlarının saçlarını boyarlar, kasabanın delikanlıları akıllarına taktıkları kızların evlerinin önünden geçerlerdi. İlkokul mezunu, mahalle imamının karısına giderek hatim indirmiş, karşılığında babala­ rından birer altın bilezik almış genç kızlar, içlerinde nedensiz bir daralma duygusu, başka kadınların ve erkeklerin başka türlü hayatlar yaşadıklarını gösteren televizyonların karşısındaydılar muhakkak.
Resim