Savaştan dönen 25 yaşındaki Beckmann'ım hikayesi Kapıların Dışında. Hiçbir tiyatronun oynamak hiçbir seyircinin görmek istemediği oyun yazıyor kitabın başında. Okuduktan sonra ne demek olduğunu anlıyorsunuz. Gözler önünde olan, anlatılmaya gerek duyulmayan gerçekler: 2. Dünya Savaşı dönemi iç karartıcı toplumu, sefaletle başa çıkmaya çalışan Almanya ve o dönemdeki dünyanın durumu. Okurken yazarın bu kadar etkili yazması için bunları gerçekten yaşamış olabilmesini düşündüm ki sonrasında okuduklarım bunu teyit etti. Yazar Wolfgang Borchert aynı kahramanımız Beckmann gibi cephelerde savaşmış, yaralanmış. Hayatı zorluklarla geçmiş ve 26 yaşında hayatını kaybetmiş. Ancak eserleri ölümünden sonra basılmış, birçok dile çevrilip büyük ilgi görmüş. Büyük yankı uyandıran Kapıların Dışında oyununun sergilenmesinden bir gün önce hayata veda etmesi ne yazık.
Beckmann savaştan dönünce hiçbir şey eskisi gibi karşılamıyor onu. Tek tek kapılar kapanıyor yüzüne. O hep kapıların dışında. Tek açık kapısının ölüm olduğunu düşünüyor. O kapı her zaman açık, Beckmann'ın tek girebileceği kapı.. İç konuşmaların çok olduğu belki de kitabın tamamı Beckmann'ın kendi kendine konuşmasıyla, kendini bir şeylere ikna etmesi, sorgulamasıyla geçiyor. "Öteki" dediği tüm bu yaşadıklarına rağmen hayata tutunmaya çabaladığı yönü, savaşı, felaketleri, açlığı, ölen insanları düşünüp isyanları Allah ile konuşmaları ve girmek istediği kapıları kapatan diğer karakterler. Hepsi harika her cümle etkili tekrar tekrar okuduğum bir sürü sayfa. Yazıya dökülemeyen çok şey var, okuyup hissedilmeli Kapıların Dışında.