Ölesiye çalışarak kazanma hırsı, başarı güdüsü ve sahip olma tutkusu, ekonomik etkinlikleri insan yaşamının ana hedefi ve amacı haline getirerek, insanın doğal yaşamdan ve ahlaki değerlerden uzaklaşmasına neden olur.
Perseus , avladığı devler kendisini görmesin diye sihirli bir başlık giyerdi. Biz ise ,devlerin varlığını görmemek için ,sihirli başlığı gözlerimize ve kulaklarımıza kadar indiriyoruz.
Hava, doğal ve kendiliğinden bitivermiş çayırlar, işlenmemiş toprak insana faydalıdır ama yinede insan için bir değer sayılmaz. Nedeni açıktır; insan emeğinin ürünü değillerdir de ondan; ayrıca bu nedenle birer mal değillerdir.
Birbirleri ile rekabet eden deniz güçleri olan İspanya, Portekiz, Hollanda ve İngiltere’nin, Afrika, Asya ve Amerika’da oluşturulan yeni dünya ticaret sisteminin geliştirildiği 16.Yüzyıl’da. Ticaret, deniz korsanlığı, deniz savaşları ve sömürge fetihleri iç içe gelişti. Modern Avrupa kapitalizminin gelişiminin başlangıcında, birbirleri ile rekabet eden Avrupalı teritoryal devletler tarafından taşınan, büyük ve rekabetçi ticaret ve sömürge imparatorlukları durur. Bu ilk ticaret ve sömürge
emperyalizminin, üretim biçimlerine etkisi vardır – mono kültüre, büyük stilde ve salt piyasaya, yani ihracata yönelik üretime geçiş bu tarihsel
bağlamda vuku bulur.....