Yeğenim sayesinde Asya'ya merak sardık.
Geçtiğimiz günlerde Japon Edebiyatı'nı merak etmeye başladığımı fark ettim. Dün de Japon filmi izlerken buldum kendimi.
Bu arada Sumocuların da işi hakikaten zormuş.
Kappa'nın yazarı Ryûnosuke Akutagava alanında çok başarılı bir yazar. Adıyla anılan Akutagava ödülleri de Japon Edebiyatı'nın en saygın ödüllerinden.
150 civarı hikayesi var ve 1950 ile 1951 senesinde beyaz perdeye aktarılan, ödüllü 2 öyküsü de varmış.
En kısa zamanda önce okuyup, sonra izleyeceğim.
Travmatik bir geçmişi olan yazarın genel olarak tarzında en sevdiğim özellikleri kara mizah ve sürrealizm tekniklerini kullanması oldu. Bu tarz, travmaların kazanımı diye düşünüyorum.
Kitabın girişinde öncelikle yazar hikayesini öğrenmek yeni tanıştığım bir kalemin kitabını daha keyifle okumamı sağladı.
Çünkü psikiyatri ilaçları ile genç yaşta intihar eden yazarın, fantastik dünyasını birebir yansıttığını düşünüyorum. Muazzam bir deneyim bence.
Kitap, akıl hastanesinde yatan bir hastayı konu alıyor. Kappa, bu hastanın hayal dünyasındaki mitolojik bir kahraman. Dediğine göre, onu yakalamaya çalışırken Kappa'lar ülkesine kadar çıkıyor yolu. 17 bölümden oluşan kitap boyunca kappalar ve yaşantılarını anlatıyor. Aslında fantastik yaşamları anlatırken her anlamda toplumsal bir analiz yapıyor.
Kappalar mı tuhaf, bizler mi?
Çok sevdiğim bir alıntı , yazmasam olmaz.
"Bir aptal, her zaman kendi dışında herkesin aptal olduğuna inanır."
KappaRyunosuke Akutagava · Fol Kitap · 2023594 okunma