Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Kaputt
Curzio MalaparteNewest Kaputt Reviews
You can find Newest Kaputt quotes, newest Kaputt book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
8.2Out of 10
Sineklerle hep savaşsak da, savaşı yine de onlar kazanıyor!
Konu olarak son derece ilginç, edebi olarak ise iddialı Proust özentisine rağmen -daha doğrusu, tam da bu yüzden- bekleneni verememiş bir eser bence Kaputt.
2. Dünya Savaşı’nı önemli cephelerde, gazeteci kimliği ile izleyen ve her iki tarafın da ileri gelen devlet adamlarının yakınında bulunan yazarımızın aktardıkları, dönemi içeriden -ve
Bu kitap hakkında ne yazsam üzerimde yarattığı etkiyi anlatamam. Defalarca yarım bırakmanın eşiğinden döndüm. Sanırım uzun süre yokluk, savaş ve cephe gerisi ile ilgili kitap okumayacağım.
Okuması hem edebi olarak, hem de psikolojik olarak oldukça zor bir kitap. İtalyan bir askerin gözünden yaşanan olayları okuyoruz. Savaşın tam olarak aslında ne olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyan müthiş bir metin.
Sarsıcı bir kitap denildiğinde aklıma ilk gelecek kitap bu olacak, öyle vurucu etkiye sahip.
Malaparte’ın acımasız kaleminden, savaş esnasında cephe gerisinde yaşananları okurken ruhunuz yaralanacak.
Yaşanan trajedinin ağırlığını kalbinizde taşımaya hazır değilseniz, okumayın!
Kaputt
Malaparte aslında yolun başında Sıkı bir italyan faşisti ancak mussulini diktatörlüğünün getireceği yıkımı erken görüp tepki veren nadir insanlardan.Bunun bedelini de roma’nın meşhur hapishanesi regina coeli,de yatarak ödüyor zaten! Kaputt almanca:kırılmış, mahvolmuş,paramparça demek.2.dünya savaşının hercümerç olmuş Avrupa’sında zaman zaman nazi aristokratlarının sofrasında,zaman zaman Varşova gettosunun dehlizlerinde kaybolacağınız ve hırvat faşistlerin kendi ducelerine verdikleri hediyeleri okurken düş gücünüzü aşan olaylar karşısında şok olacağınız bir kitap kaputt.
Napoli' ye hiç gitmedim orayı hiç görmedim ama İtalya hep rüyalarımı süslemiştir. Ben tabi güzelliğime güzellik katmak isterdim bu şehirlerde dolaşarak ama Malaparte dilinin kıvraklığını tıraşına yansıtmıyor hiç.
Kaputt
Oldukça zor , sarsıcı bir okumaydı.Bir İtalyan subayı olarak cephede bulunan Malaparte'nin II. Dünya Savaşı'nda tanık oldukları , yaşadıkları birinci ağızdan anlatılıyor.Romandan ziyade izlenim bence .(Zaman zaman sıkıldım , çünkü bize yabancı birçok kişinin sayfalar süren betimlemeleri , yaşantıları,dönemin olayları sürekli Google taraması gerektirdi)
.
1941-1945 yılları arasında, savaş Almanya ve Rusya arasında sürerken üst düzey askerler ,elçiler , aristokratlar lüks bir yaşam sürmektedir .En şatafatlı ziyafet sofralarında Malaparte tanık olduğu olayları anlatır.Dinleyiciler kimi zaman inanmaz , ciddiye almaz .Oysa yaşananlar vahsettir, utanctir.
.
Açlıktan, ölmüş arkadaşlarını yiyen Rus askerleri ve onları keyifle izleyen Almanlar ; bir patates için kadınların ölümüne dönüştüğü gettolar ; -30/40 derecelerde çıplak gezdirilen Yahudiler ; genelevlerde çalıştırılan ve sonra kurşuna dizilen çocuk yaşta Yahudi kızlar ; binlerce kişinin öldürüldüğü pogromlar...
.
Ya çocuklar ! Bombardımanlar yüzünden kuşlardan bile korkan çocuklar ve savaşı oyun haline getirmeye çalışan aileleri...
.
Savaş ! Savaş! İnsanın insana ettiği ...
.
Başlangıçta Mussolini yanlısı olan ancak daha sonra düşünceleri yüzünden hapis cezası alan yazar ; bu kitabı İtalya 'ya sokmadan önce üç parçaya ayırmış , üç farklı kişi sayesinde el yazmaları İtalya'ya varabilmis.Tarihi bir belge niteliğinde.
.
İkinci Dünya Savaşı tarihine meraklı olanlar mutlaka okumalı.Ama başta da dediğim gibi okuması oldukça zor ve yorucu bir kitap.
Kaputt parçalanmış, məhv olmuş deməkdir. Parça-parça olmuş həyatlar. Malaparte həm diplomat, həm yazıçı, həm də jurnalist kimi fəaliyyət göstərib. Hətta ilk öncələr Hitler, Mussolini tərəfində olub. Amma həqiqətləri gördükcə uzaqlaşmağa başladı və bəzi səbəblərdən dolayı onu həbs etmişdilər. O, həm birinci dünya müharibəsinin, həm də ikinci dünya
600 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın başları biraz sıkıcı. Önceleri konuya kendinizi dahil edemiyor, yazarı takip edemiyorsunuz. Tıpkı İkinci Dünya Savaşı’nın başlarında uygar ve modern dünyanın kamuoyunun “Avrupa’da bir yerlerde” yaşanan uygarlık dışı ama modern uygulamalara kendisini dahil edememesi gibi. Ya da bizatihi yazarın kendisinin siyasi hayatına bir faşist olarak başlayıp daha sonra kaybolması gibi. Kitabın kahramanı gibi berbat bir koku duymaya başlıyorsunuz. Yavaş yavaş uyanıyorsunuz. Korkunç gerçeklere yazarın duyusal uyanışı önce koku almayla başlıyor. Sonra tüm duyularıyla tecrübe ediyor. En sonunda da hafızasında silinemez ve dehşet dolu izler kalıyor.
Oldukça sarsıcı bir kitap. İkinci Dünya Savaşının vahşetini anlatan bütün filmlerin ve kitapların bir özü niteliğinde. Eğer ilk 100-120 sayfasında sabırsızlık edip kitaptan soğumazsanız kazanımınız büyük olur. Tavsiye ediyorum.
Malaparte okumak mide bulantısına, kusmaya yol açabilir!
Başlamadan önce; okuduğum romanları, izlediğim filmleri ve sevdiğim yazarları yorumladığım, incelediğim youtube kanalıma davetlisiniz! :)
Link: youtube.com/channel/UC5seWL...
Şimdi geçelim incelememize;
Curzio Malaparte hakkında ne yazsak, ne yorumlasak hepsi az kalır.
2.Dünya Savaşı, Hitler Faşizmini bu derece
Kaputt : kırılmış, paramparça.
Curzio Malaparte, asıl adı Kurt Eric Suckert. Hayatına bir faşist olarak başlar, Mussolini'nin partisine katılır fakat bazı sebeplerden dolayı hapse düşer. Hem İtalyan soyluları hem de İtalyan hükümeti arasındaki temasları nedeniyle serbest bırakılır, ancak İtalyan günlük gazetesi Corriere della Sera için Doğu Cephesini haber yapan bir gazeteci olarak bir tür sürgüne gönderilir. Kendisi bu süreci 'sürgün' olarak nitelendirmese de bu süreç içinde tuttuğu kayıtlar savaşın yıkımını anlamak açısından mühimdir. Yazarın "uzun, acımasız dört yıllık savaş yolculuğum" dediği Kaputt, edebi açıdan tatmin eden bir kitap kesinlikle değil. Fakat çarpıcı, gerçek olduğu konusunda sizi şüpheye düşürecek kadar korkunç, çıplak bir kitap. Leningrad kuşatması, Nazi liderleriyle ışıltılı akşam yemekleri, savaştan harap olmuş bedenler, insanlığın en ahlaksız, en acımasız hali.. Bir paltonun astarına dikilmiş epizodik hafızanın kayıtları ve bu kayıtlar Avrupa uluslarının yazgısı... Okurken çok fazla dipnot olması beni zorlayıp okuma hızımı düşürse de etkilenerek okudum.
..
I. Dünya Savaşı’na gönüllü olarak katıldıktan sonra, II. Dünya Savaşı’nda Avrupa’yı dört yıl boyunca cephe cephe dolaşan ve el yazmalarını zorlu şartlarda koruyabilen İtalyan gazeteci Malaparte’nin roman/anlatı türünde eseri. Acımasız, haksız ve hüzün dolu bir yanı var Kaputt’un.
.
“Savaşı sinekler kazandı!” cümlesiyle son buluyor kitap; müessirinin de tanımıyla, kökleri gerçeğe dayandığı için “zalim bir kitap” Kaputt!
O son cümlede, savaşın siviller için gözardı edilen acımasızlığını, ‘ademoğlunun hırslarının’ leş yığınlarının içinden kopup gelen, onurdan yoksun, kesif kokusunu soluyorsunuz. Kazanılan savaşın kaybedilen savaşa döndüğü noktada, kendi sonunu hazırlayan bir halkın tarihinde ‘Savaşın kazananı olmaz,’ sözüne hak veriyorsunuz tekrar tekrar.
“La dracu, Razboi!” diyorsunuz. Bırakın Romenceyi, yeryüzünde insanlığın kullandığı tüm dillerde kahrediyorsunuz savaşa!