Şiddete duyulan inanç sonraki birçok devrimci aklına geçti ve Bakunin gibi on dokuzuncu yüzyıl anarşistleri, Lenin ve Troçki gibi Bolşevikler, Frantz Fanon gibi sömürgecilik karşıtı düşünürler, Mao ve Pol Pot rejimleri, Baader-Meinhof Çetesi, 1980'li yıllarda İtalya'da Kızıl Tugaylar, köktenci İslam hareketleri ve yeni muhafazakâr gruplar yaratıcı yıkıcılık fantezilerinden büyülendiler; birbirinden hayli farklı bu öğeler şiddetin özgürleştirici gücüne duydukları inanç bakımından birdiler. Bu açıdan hepsi Jakobenlerin mürididir.