Onlar sonsuzlukta ruh eşlerini arayan karanlığın efendileriydi… Altın renkli savaşçı Julian Savage yüzyıllardır yalnızdı. Küçücük bir çocukken karşılaştığı şeytani yaratık yüzünden, topraklarından, Karpatyalı halkından, hatta ikiz kardeşinden bile uzakta yaşamak zorunda bırakılmıştı.
Artık bu renksiz, tatsız hayata devam etmeye çabalamaktan bıkmıştı… Bir gün, korumaya yemin ettiği o kadınla karşılaştı… Julian, Desari’nin söylediği şarkıyı duyduğunda, renkleri unutmuş gözleri tıpkı gökkuşağını içiyormuş gibi renklere boğuldu. Taşlaşmış yüreği yeniden duygularla doldu.
Fakat bu muhteşem sesli kadına karşı duyduğu tutku, Desari’nin peşindeki büyük tehlikeyi görememesine neden oldu… Gizemli, eşsiz güçlere sahip Desari, Julian için bir mucize mi yoksa bir felaket mi olacaktı? Onu deliliğin karanlığına mı gömecek, yoksa ruhunu mu kurtaracaktı?
