Kara deliğin olay ufku adı verilen bir sınırı vardır. Bu sınır, ışığın kütleçekim kuvvetinden kaçamayacağı bölgeyi belirler. Hiçbir şey ışıktan daha hızlı gidemeyeceği için de olay ufku her şeyin içeri çekildiği sınırdır. Olay ufkundan içeri düşmek, Niagara Şelalesinde kanoyla gitmeye benzer. Çok hızlı kürek çekerseniz kaçma şansınız vardır ama şelalenin kenarına kadar gitmişseniz artık kaçamazsınız. Bir noktadan sonra geriye dönüş yoktur.
Beyaz cüceler ve nötron yıldızları bir zamanlar güneş gibiydiler, ama zamanla bütün yakıtlarını tükettiler. Onları dışa doğru genişleten hiçbir kuvvet kalmayınca kütleçekimleri nedeniyle içeri çöktüler.
Tekillik, dev bir yıldızın hayal edilemeyecek kadar küçük bir noktaya sıkıştırılması sonucu ortaya çıkan şeydir... Sadece bir yıldızın sonunu belirtmekle kalmaz, tüm evrenin yapısı hakkında bir başlangıç noktası fikrini de gündeme getirir..
Sonunda yanıtı bulduğumu düşünüyorum.
Yanıt, Richard Feynman'ın tek geçmiş yerine, her biri belli bir olasılığa sahip birçok olası geçmiş olması fikrine dayanıyor.
Gerçeklerin kurgudan daha acayip olduğu söylenir. Şüphesiz bu kara delikler için çok doğrudur. Kara delikler, bilim kurgu yazarlarının hayal ettikleri her şeyden daha acayiptir..